검색어: sprinkling (영어 - 터키어)

control unit of sprinkling plant
sprinkler tesisi kontrol ünitesi

through faith he kept the passover, and the sprinkling of blood, lest he that destroyed the firstborn should touch them.
İlk doğanları öldüren melek İsraillilere dokunmasın diye musa imanla, fısıh kurbanının kesilmesini ve kanının kapılara sürülmesini sağladı.

for if the blood of bulls and of goats, and the ashes of an heifer sprinkling the unclean, sanctifieth to the purifying of the flesh:
tekelerle boğaların kanı ve serpilen düve külü murdar olanları kutsal kılıyor, bedensel açıdan temizliyor.

elect according to the foreknowledge of god the father, through sanctification of the spirit, unto obedience and sprinkling of the blood of jesus christ: grace unto you, and peace, be multiplied.
İsa mesihin sözünü dinlemeniz ve onun kanının üzerinize serpilmesi için, baba tanrının öngörüsü uyarınca ruh tarafından kutsal kılınarak seçildiniz. lütuf ve esenlik artan ölçüde sizin olsun.

clifford stoll captivates his audience with a wildly energetic sprinkling of anecdotes, observations, asides -- and even a science experiment. after all, by his own definition, he's a scientist: "once i do something, i want to do something else."
clifford stoll seyirciyi enerji dolu bir anekdot ve gözlemler demetiyle ve hatta bir deneyle cezbediyor. ne de olsa, kendi deyimiyle o bir bilimadamı: "bir şeyi bir kez yaptım mı, başka birşey yaparım."