검색어: there was one time i had a nightmare (영어 - 터키어)

i had a nightmare.
ben bir kabus gördüm.

there was one abstention.
bir kişi çekimser oy kullandı.

but there was one curious circumstance.
fakat tuhaf bir durum vardı.

i had a comrade
yani biz ölüp çürümüş kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap vereceğiz, buna da inanılır mı?”

i had a bad cold.
ben kötü soğuk almışım.

at one time, there was a bridge here.
bir zamanlar burada bir köprü vardı.

i had a bad stomachache.
kötü bir karın ağrım vardı.

who said i had a gun?
bir silahım olduğunu kim söyledi?

i had a long day at work
uzun bir gün iş vardı

but i had a lot of fun.
ama çok eğlenmiştim.

and i had a miniature poodle.
ve minyatür bir kaniş cinsi köpeğim vardı.

but there was ones in the literature.
aslında kitaplarda bunun örnekleri vardı.

i had a 24-karat gold ring.
24 ayar altından bir yüzüğüm vardı.

i had a bladder infection last month.
geçen ay idrar yolu enfeksiyonu geçirdim.

at one time, i used to go jogging every morning.
bir zamanlar, her sabah koşardım.

if i had time, i would study french.
zamanım olursa, fransızca çalışırım.

if i had a nickel for every time i made a mistake, i'd have made cheaper mistakes.
hata yaptığım her sefer için bir nikelim olsa, daha ucuz hatalar yapardım.