검색어: to jail (영어 - 터키어)

i could go to jail.
hapishaneye girebilirim.

i'm going to jail.
hapse gireceğim.

the police took tom to jail.
polis tom'u hapishaneye götürdü.

he was sent to jail for murder.
o, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.

the thieves will go to jail," he said.
hırsızlar hapse girecek." dedi.

tom could go to jail for three years.
tom üç yıllığına hapse gidebilir.

everybody thought the four cops would go to jail.
herkes bu dört polisin hapse atılacağını sandı.

that is, they took drugs, got in trouble, went to jail.
yani, uyuşturucu aldılar, başlarını belaya soktular, hapse girdiler.

people could not gather without getting busted and taken to jail.
İnsanlar toplandıklarında yakalanmaktan ve hapse atılmaktan kurtulamıyorlardı.

unfortunately, after 20 months, he did go back to jail for a month.
ne yazık ki 20 ay sonra, bir aylığına hapse girdi.

i once told a fortune magazine writer that someday people like me would go to jail.
bir seferinde bir fortune magazini yazarına bir gün benim gibi insanların hapishaneye gideceğini söyledim.

these guys could go to jail for up to seven years if they were caught by authorities.
bu kişiler eğer yetkililer tarafından yakalanmış olsalar yedi yıla kadar hapis cezası alabilirlerdi.

currently, taxpayers spend about 60,000 dollars per year sending a person to jail.
Şu anda,mükellefler,bir kişinin... ...tutuklanmasına karşılık... ...yılda yaklaşık 60,000$ ödüyor.

yet, even after all the evidence they had seen, they thought it right to jail him for a time.
bu kadar delili gördükleri halde, sonra yine de yusuf'u bir süre için zindana atma düşüncesi ağır bastı.

"no, no. we share needles because we don't want to go to jail."
hayır, hayır. İğneleri paylaşıyoruz çünkü hapse girmek istemiyoruz."

by law, anyone caught in possession of illegal weapons may be sentenced to jail terms of one to ten years.
yasalara göre, yasadışı silahla yakalanan herkes bir ila on yıla kadar hapisle cezalandırılacak.

but for the seven who were not and were sent to jail in tripoli instead, the detention was the start of a protracted nightmare.
ancak bunların yedisi trablus'taki bir hapishaneye gönderildi ve bu da uzun süren bir kabusun başlangıcı oldu.

and i ended up with three children, houston, myesha and dominic, who was four months old when i came to jail.
ve üç çocukla bitiverdim, houston, myesha ve dominic, dominic dört aylıktı ben hapise girdiğimde.

"small fish can be investigated and they would probably go to jail … but that is all," he told setimes.
setimes'a konuşan samiri, "küçük balıklar soruşturulabilir ve muhtemelen de hapse giderler .. ama hepsi bu." dedi.

if you're low-income in the united states, you have a higher chance of going to jail than you do of getting a four-year degree.
abd'de düşük gelirli iseniz, hapse gitme ihtimaliniz, 4 yıllık üniversite diploması almanızdan yüksek.