전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
nessuno dei commensali capì perché gli aveva detto questo
sofrada oturanların hiçbiri, İsanın ona bu sözleri neden söylediğini anlamadı.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
equi gli fecero una cena: marta serviva e lazzaro era uno dei commensali
orada kendisi için bir ziyafet düzenlediler. marta hizmet ediyordu. İsayla birlikte sofrada oturanlardan biri de lazardı.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
il re ne fu contristato, ma a causa del giuramento e dei commensali ordinò che le fosse dat
kral buna çok üzüldüyse de, konuklarının önünde içtiği anttan ötürü bu dileğin yerine getirilmesini buyurdu.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
il re entrò per vedere i commensali e, scorto un tale che non indossava l'abito nuziale
‹‹kral konukları görmeye geldiğinde, orada düğün giysisi giymemiş bir adam gördü.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
i suoi stessi commensali saranno causa della sua rovina; il suo esercito sarà travolto e molti cadranno uccisi
sofrasından yiyenler güney kralını yıkmaya çalışacaklar; ordusu dağılacak, birçokları vurulup öldürülecek.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
il re divenne triste; tuttavia, a motivo del giuramento e dei commensali, non volle opporle un rifiuto
kral buna çok üzüldüyse de, konuklarının önünde içtiği anttan ötürü kızı reddetmek istemedi.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
allora i commensali cominciarono a dire tra sé: «chi è quest'uomo che perdona anche i peccati?»
İsayla birlikte sofrada oturanlar kendi aralarında, ‹‹kim bu adam? günahları bile bağışlıyor!›› şeklinde konuşmaya başladılar.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
fu servito per lui a parte, per loro a parte e per i commensali egiziani a parte, perché gli egiziani non possono prender cibo con gli ebrei: ciò sarebbe per loro un abominio
yusufa ayrı, kardeşlerine ayrı, yusufla yemek yiyen mısırlılara ayrı hizmet edildi. Çünkü mısırlılar İbranilerle birlikte yemek yemez, bunu iğrenç sayarlardı.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
entrata la figlia della stessa erodìade, danzò e piacque a erode e ai commensali. allora il re disse alla ragazza: «chiedimi quello che vuoi e io te lo darò»
hirodiyanın kızı içeri girip dans etti. bu, hirodesle konuklarının hoşuna gitti. kral genç kıza, ‹‹dile benden, ne dilersen veririm›› dedi.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
invece quando sei invitato, và a metterti all'ultimo posto, perché venendo colui che ti ha invitato ti dica: amico, passa più avanti. allora ne avrai onore davanti a tutti i commensali
bir yere çağrıldığın zaman git, en arkada otur. Öyle ki, seni çağıran gelince, ‹arkadaşım, daha öne buyurmaz mısın?› desin. o zaman seninle birlikte sofrada oturan herkesin önünde onurlandırılmış olursun.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질: