검색어: dintorni (이탈리아어 - 터키어)

gestione integrata dei rifiuti nel comune di bacău e dintorni
nicola aimi, bölgesel politika gm

la sua fama si diffuse subito dovunque nei dintorni della galilea
böylece İsayla ilgili haber, celile bölgesinin her yerine hızla yayıldı.

essi se ne accorsero e fuggirono nelle città della licaònia, listra e derbe e nei dintorni
bunu öğrenen pavlusla barnaba, likaonyanın listra ve derbe kentlerine ve çevre bölgeye kaçarak oralarda da müjdeyi yaydılar.

e tutti i villaggi dei loro dintorni fino a baal. questa era la loro sede e questi i loro nomi nei registri genealogici
baalata kadar uzanan bu kentlerin çevresindeki bütün köyler Şimonoğullarına aitti. ailelerinin soy kütüğünü de tuttular. ‹‹baal›› (bkz. yşu.19:8).

nel mio comune e nei dintorni esistonosolo due grandi supermercati, ognuno dei quali appartiene aduna di queste due catene.
benim yaşadığımbölgede her biri sözü edilen iki zincirden birine ait sadece ikibüyük süpermarket bulunmaktadır.

i dintorni della città saranno duecentocinquanta cubiti a settentrione, duecentocinquanta a mezzogiorno, duecentocinquanta a oriente e duecentocinquanta a ponente
kent için ayrılan otlak da kuzeyde, güneyde, doğuda, batıda 250şer arşın olacak.

vacillerà l'arrogante e cadrà, nessuno la rialzerà. io darò alle fiamme le sue città, esse divoreranno tutti i suoi dintorni
bütün çevresini yakıp yok edecek.››

gloria a colui che di notte trasportò il suo servo dalla santa moschea alla moschea remota, di cui benedicemmo i dintorni, per mostrargli qualcuno dei nostri segni.
bazı ayetlerimizi kendisine göstermek için kulunu geceleyin (mekke'deki) kutsal mescitten, çevresini kutlu kıldığı en uzak mescide (secde yerine) alıp götüren çok yücedir.

assomigliano a chi accende un fuoco; poi, quando il fuoco ha illuminato i suoi dintorni, allah sottrae loro la luce e li abbandona nelle tenebre in cui non vedono nulla.
ateş çevresini aydınlatır aydınlatmaz. allah onların gözlerinin nurunu giderir ve karanlıklar içinde bırakır, onlar da göremez olurlar.

gloria a colui che di notte trasportò il suo servo dalla santa moschea alla moschea remota, di cui benedicemmo i dintorni, per mostrargli qualcuno dei nostri segni. egli è colui che tutto ascolta e tutto osserva.
bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (muhammed) kulunu mescid-i haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız mescid-i aksa'ya götüren allah noksan sıfatlardan münezzehtir; o, gerçekten işitendir, görendir.

destituì i sacerdoti, creati dai re di giuda per offrire incenso sulle alture delle città di giuda e dei dintorni di gerusalemme, e quanti offrivano incenso a baal, al sole e alla luna, alle stelle e a tutta la milizia del cielo
yahuda krallarının kentlerde ve yeruşalimin çevresindeki tapınma yerlerinde buhur yaksınlar diye atamış olduğu putperest kâhinleri, baala, güneşe, aya, takımyıldızlara -bütün gök cisimlerine- buhur yakanları ortadan kaldırdı.

nelle città dei monti, nelle città della sefèla, nelle città del mezzogiorno, nella terra di beniamino, nei dintorni di gerusalemme e nelle città di giuda passeranno ancora le pecore sotto la mano di chi le conta, dice il signore
dağlık bölgede, Şefela, negev, benyamin bölgesindeki kentlerde, yeruşalimin çevresindeki köylerde, yahuda kentlerinde çoban değneğinin altından geçen sürüler olacak› diyor rab.

la realizzazione di un sistema integrato per la gestione dei rifiuti nel comune romeno di bačau e in 18 piccoli comuni dei dintorni ha garantito, tra l’altro, miglioramenti delle condizioni di igiene e salute pubblica, nonché la riduzione dei livelli di inquinamento dell’aria, delle acque e dei terreni.
bununla beraber, iç denetim ve dış denetim fonksiyonlarının oluşturulması ve işleyişine ilişkin olarak hala bazı iyileştirmeler yapılmasına ihtiyaç vardır. ulusal makamlar, geriye kalan bu eksikliklerin tamamen bilincinde olup, bu konuda gerekeni yapmaya kararlı olduklarını net olarak ortaya koymuşlardır.