검색어: gratsi mille (이탈리아어 - 터키어)

mille
bin

‰ (#8240;) per mille
‰ (# 8240;) yüzde işareti

la cravatta costa mille lire.
kravata stane tisoč lir.

qualcuno di loro vorrebbe vivere mille anni.
hatta bu hırsta müşriklerden bile daha ileridirler.

la notte del destino è migliore di mille mesi.
kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır!

ricorda sempre la sua alleanza: parola data per mille generazioni
İshak için içtiği andı sonsuza dek anımsar.

il mio diletto è bianco e vermiglio, riconoscibile fra mille e mille
göze çarpıyor on binler arasında.

quando i mille anni saranno compiuti, satana verrà liberato dal suo carcer
bin yıl tamamlanınca Şeytan atıldığı zindandan serbest bırakılacak.

di nèftali: mille capi e con loro trentasettemila dotati di scudo e di lancia
danlılardan savaşa hazır 28 600 kişi.

ma usa misericordia fino a mille generazioni verso coloro che mi amano e osservano i miei comandamenti
ama beni seven, buyruklarıma uyan binlerce kuşağa sevgi gösteririm.

invero un solo giorno presso il tuo signore, vale come mille anni di quelli che contate.
bilin ki rabbinizin ölçüsüyle bir gün, sizin hesabınıza göre bin yıl gibidir. [32,5] {km, mezmurlar 15,4; ii pier 3,8}

già inviammo noè al suo popolo; rimase con loro mille anni meno cinquant'anni.
and olsun ki, nuh'u milletine gönderdik; aralarında bin seneden elli yıl eksik kaldı.

venti di voi, pazienti, ne domineranno duecento e cento di voi avranno il sopravvento su mille miscredenti.
eğer içinizde sabreden yirmi (kişi) bulunursa, iki yüz (kişiyi) mağlub edebilirler. ve eğer içinizden yüz (sabırlı kişi) bulunursa, kafirlerden binini yener.

dal cielo dirige le cose della terra e poi tutto risalirà a lui, in un giorno che sarà come mille anni del vostro contare.
gökten yeredek her işi tedbir eden odur, sonra o işe memur olan melek, sizin sayışınıza göre miktarı bin yıl tutan bir günde, onun tapısına yükselip çıkar.

e vedrai che sono gli uomini più attaccati alla vita, persino più degli associatori. qualcuno di loro vorrebbe vivere mille anni.
andolsun, onları hayata karşı (diğer) insanlardan ve şirk koşanlardan (bile) daha ihtiraslı bulursun.

così furono forniti, dalle migliaia d'israele, mille uomini per tribù, cioè dodicimila uomini armati per la guerra
böylece İsrailin her oymağından biner kişi olmak üzere 12 000 kişi seçilip savaşa hazırlandı.

venti di voi, pazienti, ne domineranno duecento e cento di voi avranno il sopravvento su mille miscredenti. ché in verità è gente che nulla comprende.
eğer sizden tam sabırlı yirmi kişi olursa, iki yüz kişiye galip gelir ve eğer siz müminlerden yüz kişi olursa, kâfirlerden bin kişiyi mağlup eder; çünkü o kâfirler gerçeği ve âkıbeti anlamayan bir güruhtur. {km, levililer 26,8}

già inviammo noè al suo popolo; rimase con loro mille anni meno cinquant'anni. li colpì poi il diluvio perché erano ingiusti.
andolsun biz, nuh'u kavmine gönderdik, onların arasında bin seneden elli yıl eksik kaldı (öğüt verdi, dinlemediler), sonunda haksızlık etmekte olan insanları tufan yakaladı.

cento di voi, perseveranti, ne domineranno duecento; e se sono mille, con il permesso di allah, avranno il sopravvento su duemila.
bundan böyle sizden sabreden yüz kişi olsa, iki yüz(kafir)i yenerler. ve eğer sizden bin kişi olsa allah'ın izniyle iki bin(kafir)i yenerler.

ne misurò altri mille: era un fiume che non potevo attraversare, perché le acque erano cresciute, erano acque navigabili, un fiume da non potersi passare a guado
bin arşın daha ölçtü, içinden geçemediğim bir ırmak oluştu. sular yükselmişti, içinden yürüyerek karşıya geçilemezdi, yüzülecek kadar derin bir ırmak oluşmuştu.