검색어: neppure (이탈리아어 - 터키어)

e neppure un amico cordiale.
"ne de candan-yakın bir dost."

e neppure parla d'impulso:
ne de kendi kişisel arzusundan konuşmaktadır.

non sapevano ascoltare e neppure vedere.
azab onlara kat kat verilir; işitemezler ve göremezlerdi.

neppure i suoi fratelli infatti credevano in lui
kardeşleri bile ona iman etmiyorlardı.

preserva tutte le sue ossa, neppure uno sarà spezzato
cezasını bulur doğrulardan nefret edenler.

così non poterono scalarlo e neppure aprirvi un varco.
artık (ye'cuc me'cuc) onu ne aşabildiler, ne de delebildiler.

non ti abbiamo nominato loro custode e neppure sei loro difensore.
biz seni onlar üzerinde bir gözetleyici kılmadık; sen onlar üzerinde bir vekil değilsin.

e non potranno dunque fare testamento e neppure ritornare alle loro famiglie.
artık ne bir tavsiye yapabilirler, ne de ailelerine dönebilirler.

e non subiranno neppure un torto grande quanto una pellicola di dattero.
ancak allah, dilediğini temizleyip aklar. ve bir hurma lifi kadar zulme uğratılmazlar.

metterà così la mano su molti paesi; neppure l'egitto scamperà
Öbür ülkelere de saldıracak. mısır bile elinden kurtulmayacak.

ché esso non si addice loro, e neppure avrebbero potuto [produrlo],
bu onlara hem yaraşmaz hem güçleri yetmez.

ma se non vorranno ascoltare, di morte violenta periranno, spireranno senza neppure saperlo
ders almadan yok olurlar.

non abbiamo mai sentito parlare di ciò, neppure dai nostri più lontani antenati”.
biz böyle bir şeyi önceki atalarımızdan işitmedik," dediler.

l'uccello rapace ne ignora il sentiero, non lo scorge neppure l'occhio dell'aquila
doğanın gözü onu görmemiştir.