검색어: sale (이탈리아어 - 터키어)

sale
tuz

cucchiaino di sale
cay kasigi maya

ora la moglie di lot guardò indietro e divenne una statua di sale
ancak lutun peşisıra gelen karısı dönüp geriye bakınca tuz kesildi.

abisai figlio di zeruià sconfisse nella valle del sale diciottomila idumei
seruya oğlu avişay tuz vadisinde on sekiz bin edomlu öldürdü.

fratelli, il desiderio del mio cuore e la mia preghiera sale a dio per la loro salvezza
kardeşler! İsraillilerin kurtulmasını yürekten özlüyor, bunun için tanrıya yalvarıyorum.

però le sue paludi e le sue lagune non saranno risanate: saranno abbandonate al sale
ama lut gölünün çamurlu, bataklık kesimi tatlı suya dönüşmeyecek, tuzla olarak kalacak.

e per la seconda volta dissero: il suo fumo sale nei secoli dei secoli!»
İkinci kez, ‹‹haleluya! onun dumanı sonsuzlara dek tütecek›› dediler.

al ritorno dalla sua vittoria sugli aramei, davide acquistò ancora fama, sconfiggendo nella valle del sale diciottomila idumei
davut tuz vadisinde on sekiz bin edomlu öldürüp dönünce üne kavuştu.

ed egli disse: «prendetemi una pentola nuova e mettetevi del sale». gliela portarono
elişa, ‹‹yeni bir kabın içine tuz koyup bana getirin›› dedi. kap getirilince,

e quando poi avranno compiuto la loro testimonianza, la bestia che sale dall'abisso farà guerra contro di loro, li vincerà e li ucciderà
tanıklık görevleri sona erince dipsiz derinliklerden çıkan canavar onlarla savaşacak, onları yenip öldürecek.

fino a cento talenti d'argento, cento kor di grano, cento bat di vino, cento bat di olio e sale a volontà
kendisine gerektiğinde yüz talanta kadar gümüş, yüz kor buğday, yüz bat şarap, yüz bat zeytinyağı ve istediği kadar tuz sağlayın.

la cocaina è il sale cloridrato prodotto dalle foglie della pianta della coca (erythroxylon coca lam), coltivata principalmente nell’america meridionale.
kokain, esas olarak güney amerika’da yetiştirilen koka bitkisinin (erythroxylon coca lam) yapraklarından elde edilen hidroklorür tuzudur.