검색어: tu non sei a conoscensa di me (이탈리아어 - 터키어)

tu non sei responsabile di loro.
ama sen onların üzerinde bir vekil değilsin.

tu non sei che un ammonitore.
sen ancak bir uyarıcısın.

invece tu non mi hai invocato, o giacobbe; anzi ti sei stancato di me, o israele
benden usandın, ey İsrail.

per grazia di allah tu non sei un folle,
ki sen, cin tasallutuna uğramış değilsin; rabbinin nimeti sayesinde,

dissero: “tu non sei altro che uno stregato!
"sen dediler, olsa olsa iyice büyülenmiş birisin!"

dicono i miscredenti: “tu non sei un inviato”.
dini inkâr edenler: “sen peygamber değilsin” diyorlar.

tu non sei un dio che si compiace del male; presso di te il malvagio non trova dimora
bütün suç işleyenlerden nefret duyar,

tu non sei responsabile di coloro che hanno fatto scismi nella loro religione e hanno formato delle sette.
dinlerini parça parça edip fırka fırka olanlar yok mu, senin onlarla hiç bir alakan yoktur.

allah osserva coloro che si sono presi patroni all'infuori di lui. tu non sei responsabile di loro.
allah'tan başka birtakım hâmiler (veliler) edinenlere gelince, allah onları daima gözetleyip kontrol etmektedir, sen onlar üzerinde yönetici değilsin.

conosco le tue opere: tu non sei né freddo né caldo. magari tu fossi freddo o caldo
‹yaptıklarını biliyorum. ne soğuksun, ne sıcak. keşke ya soğuk ya sıcak olsaydın!

tu non sei responsabile di coloro che hanno fatto scismi nella loro religione e hanno formato delle sette. la loro sorte appartiene ad allah. li informerà di quello che hanno fatto.
dinlerini parçaparça, bölüp bölükbölük fırkalara ayrılanlarla hiçbir ilgin olamaz ve şüphe yok ki onların bu hareketlerini allah soracaktır ancak ve sonra da işledikleri işleri haber verecektir onlara.

ben conosciamo quello che dicono: tu non sei tiranno nei loro confronti! ammonisci dunque con il corano chi non teme la mia minaccia.
biz daha iyi biliriz ne dediklerini ve senin, onlara, dilediğini yapacak bir kudretin yok, artık, azaptan korkana kur'an'la öğüt ver.

su di te abbiamo fatto scendere il libro per gli uomini, secondo verità. chi ne è ben diretto, lo fa per se stesso, chi svia, si svia a suo danno. tu non sei responsabile di loro.
Şüphe yok ki biz, o kitabı, insanlara bildirmen için gerçek olarak indirdik sana, artık doğru yolu bulanın faydası kendine ve kim yolunu azıtır da azarsa zararı, gene kendine ve sen, onlara bir koruyucu değilsin.

rispose gesù: «tu non avresti nessun potere su di me, se non ti fosse stato dato dall'alto. per questo chi mi ha consegnato nelle tue mani ha una colpa più grande»
İsa, ‹‹sana gökten verilmeseydi, benim üzerimde hiçbir yetkin olmazdı›› diye karşılık verdi. ‹‹bu nedenle beni sana teslim edenin günahı daha büyüktür.››

dicono i miscredenti: “tu non sei un inviato”. rispondi: “mi basta allah, testimone tra me e voi, colui che possiede la scienza del libro”.
kafirler, sen peygamber değilsin derler; de ki: sizinle aramda tanık olarak allah ve kitap bilgisine sahip olan yeter.

aggiungi tutte le informazioni che potrebbero essere attinenti, anche se non sei sicuro che lo siano. hai aggiornato degli altri software o installato del nuovo hardware sulla tua macchina? in particolare hai modificato librerie di sistema o il kernel? queste cose potrebbero modificare le prestazioni di & kde;. anche se non tu non ci vedi un collegamento diretto, qualcun altro potrebbe sapere che c'è.
emin olmasanız bile sorun ile ilgili olduğunu düşündüğünüz bütün bilgiyi ekleyin. sisteminizdeki diğer donanımı veya yazılımı, özellikle çekirdek ya da kitaplıkları güncellediniz mi? bütün bunlar & kde; nin çalışmasını etkileyecektir. siz bir alaka göremesiniz bile başkaları belki görecektir.