검색어: downtown (인도네시아어 - 터키어)

downtown.
Şehir merkezinde.

downtown!
aşağı!

mta downtown.
mta Şehir merkezi.

- yeah, downtown.
- evet, şehir merkezinde.

gravity one downtown !
yere İndirme!

- downtown, di normandie.
- merk ezde, normandie'de.

fauntleroy hotel, downtown.
gerekirse vurun.

aku belajar di downtown abbey.
downton abbey'den öğrendim.

- the lodge downtown di northeast.
- kuzeydoğu'daki Şehir merkezi pansiyonu'nda.

making my way downtown walking fast
making my way downtown walking fast.

apa dia menyanyikan lagu favoritku, "downtown alexa"?
en sevdiğim şarkıyı, "downtown alexa"yı söyledi mi?

..untuk menyiarkan breaking news dari downtown los angeles.
...yayınımızı los angeles şehir merkezindeki önemli bir haber için yarıda kesiyoruz.

sinetron minggu malam di pbs, "downtown abbey".
pbs'te pazar geceleri. downton abbey.

ketika kau sampai di wilshire, lewat 101 south, downtown.
wilshire'e vardığında, 101 güneye sap, merkeze gir.

aku sedang di downtown untuk sebuah inspeksi gedung, dan aku melihatnya.
bir denetleme için merkeze inmiştim ve onu gördüm.

di klinik downtown. keluarga single- parent. kemungkinan gangguan jiwa.
Şehirdeki klinikten tek ebeveynli duygusal bozukluğu olan...

# fast break, keep the ball in control, let it fly from downtown # three more
# hızlı çık, topu kontrol et, bırak top havada süzülsün... # ...3 sayı daha.

this town... is a make-you town or a break-you town... and bring you downtown
bu şehir adamı bitirir veya kimliğini yitirtir ve merkezine çeker.

cole pfeiffer, karyawan gate, a downtown wellness organization, dan masih belum dapat mengedetifikasi kaki tangan wanitanya
Şehir merkezindeki sağlıklı yaşam şirketi gate çalışanlarından cole pfeiffer ve henüz kimliği tespit edilemeyen kadın suç ortağının eşkâlleri basına dağıtıldı.

l- ay-i-ay and she asked me up to her flat downtown of a fine soft day i-ay
"dedi:" "gel gidelim evime!"