검색어: građevinski (크로아티아어 - 터키어)

građevinski radnici gradili su veliki tunel.
yangın, inşaat işçileri büyük bir tünel inşa ederken çıktı.

građevinski se projekti za olimpijadu nastavljaju s kasnjenjem.
olimpik inşaat projelerinde gecikmeler yaşanmaya devam edildi.

građevinski i industrijski sektor osobito su teško pogođeni.
en büyük darbeyi ise inşaat ve sanayi sektörleri aldı.

građevinski standardi bit će provođeni u sklopu predloženih mjera.
yasa teklifi, binalarla ilgili çeşitli standartlar getiriyor.

turski građevinski projekti u zemlji teški su 15 milijardi američkih dolara.
Ülkede türklerin yürüttüğü inşaat projelerininin toplam değeri 15 milyar doları buluyor.

nove će mjere poduprijeti građevinski sektor zemlje. [getty images]
yeni tedbirler ülkenin inşaat sektörünü destekleyecek. [getty images]

građevinski radnici otkrili su 45 kilograma eksploziva prilikom postavljanja temelja nove zgrade.
İnşaat işçileri 45 kg gelen patlayıcıyı, yeni bir binanın temel kazıları sırasında buldular.

građevinski procvat u zemlji podudario se s uređivanjem i upravljanjem zemljišta od strane općina.
Ülkedeki inşaat patlaması, belediyelerin arsaları geliştirmesi ve yönetimiyle aynı zamanda denk geldi.

uvoz, kojeg uglavnom čine građevinski materijal i metali, također je povećan za 21 posto.
daha çok inşaat malzemesi ve metalden oluşan ithalat da %21 oranında yükseldi.

drugi ključni datum u kalendaru organizacijskog odbora je 31. svibanj kada se završavaju građevinski projekti.
organizasyon komitesi'nin takvimindeki bir diğer önemli gün ise, proje inşaatının bitiş tarihi olan 31 mayıs.

hrvatska je doživjela građevinski bum proteklih godina, ali je gospodarska kriza uzela danak na ušteđevini kupaca.
son yıllarda inşaat sektöründe bir patlama yaşanan ülkede, ekonomik kriz, tüketicilerin tasarruflarını olumsuz yönde etkiledi.

u zemlji u kojoj se građevinski propisi i dalje slabo provode, čak i blaži potresi uzrokuju žrtve.
yapı standartlarının çok az uygulanabildiği bir ülkede hafif depremler bile can kaybina yolacabiliyor.

građevinski poduzetnici grade bez zakonskog odobrenja, ili premašuju dimenzije koje su odredile građevinske vlasti koje izdaju građevinske dozvole.
müteahhitler yasal izin olmadan bina yapıyorlar veya imar makamlarının belirlediği ölçüleri aşıyorlar.

dvija inozemne kompanije podnijele su ponude na natječaju za građevinski ugovor -- sedesa obrasy servicios sa iz Španjolske i portugalska kompanija opca.
İnşaat sözleşmesi için iki yabancı firma teklif sundu -İspanyol sedesa obrasy servicios sa ve portekizli opca.

ekspanzija je postala izazov za općinu priština i njezine stanovnike, a neki takvo stanje nazivaju "građevinski kaos".
genişleme, priştine belediyesi ve halkı için sorun haline gelmiş durumda ve mevcut durum bazıları tarafından "inşaat kaosu" olarak nitelendiriliyor.

građevinski timovi rade 24 sata dnevno kako bi olimpijski stadion bio završen na vrijeme za svečanu ceremoniju otvaranja olimpijade u kolovozu. [afp]
İnşaat ekipleri olimpiyat stadyumunu ağustos ayında yapılacak açılış törenine yetiştirmek için günde 24 saat çalışıyor. [afp]

ogromna količina kapitala inozemnih banaka ušla je u gospodarstvo, financirajući uglavnom trgovinu nekretninama i građevinski sektor", izjavio je u srijedu za setimes.
Ülkeye dev miktarlarda yabancı banka sermayesi girdi ve bunlar daha çok gayrımenkul ticareti ve inşaat sektörünü finanse etti." dedi.

samo četiri mjeseca uoči svečanog otvaranja u ateni 13. kolovoza, u mnogim dijelovima grada nastavljaju se teski građevinski radovi. "riječi nam vise nisu potrebne.
13 ağustos'ta atina'da yapılacak açılış törenine yalnızca dört ay kala, kentin pek çok bölgesinde ağır inşaat çalışmaları sürüyor. son günlerde yaptığı bir konuşmasında "artık lafa ihtiyacımız yok.

"grčki maturant neće se zaposliti kao ličilac, pekar, ribar ili građevinski radnik … sve obitelji žele da njihova djeca studiraju i nađu uredski posao.
oysa ona göre durum hiç de öyle değil: “lise mezunu bir yunan vatandaşı zaten boyacılık, fırıncılık, balıkçılık veya inşaat işçiliği yapmaz.

"milorad nam je rekao samo da će dobro zaraditi", rekao je, ustrajući na tome kako je njegov sin otišao u libiju kao građevinski radnik, a ne kao plaćenik.
"milorad bize sadece iyi para kazanacağını söyledi." diyen baba, oğlunun libya'ya paralı asker olarak değil, inşaat işçisi olarak gittiğinde ısrar ediyor.