검색어: opasnost (크로아티아어 - 터키어)

opasnost
tehlike

veća opasnost od dezertifikacije
biyolojik çeşitliliğin kaybı riskinde artış

veća opasnost od gubitka bioraznolikosti
grönland'da buz örtüsünün kaybı

veća opasnost od poplava na obali
kıyılarda su baskını riskinde artış

postoji li opasnost od narušavanja stabilnosti?
İstikrarsızlık tehlikesi söz konusu mu?

veća opasnost od šteta nastalih zimskim olujama
kış fırtınalarında hasar riskinde artış

stariji automobili u makedoniji predstavljaju opasnost u prometu
makedonya'daki eski arabalar trafikte tehlike yaratıyor

"opasnost je velika, i voda može probiti vrh nasipa.
yovanoviç, "tehlike büyük ve sular setlerin üst tarafını yıkabilir.

kako raste broj turista, sve je veća opasnost od nestašica vode.
turist sayısı arttıkça, su kesintisi ihtimali de artıyor.

opasnost udovoljavanja tim zahtjevima leži u mogućnosti od inflacijske spirale.
bu tür isteklerin yerine getirilmesinin altında ise bir enflasyon döngüsü yaratma tehlikesi yatıyor.

albanija zahvaćena ljetnim vrućinama zbog kojih postoji opasnost od požara
arnavutluk, yaz sıcağı ve yangın tehditleriyle mucadele ediyor

cijelo sam ga vrijeme rata doživljavala kao opasnost po mene i moju obitelj.
tüm savaş boyunca orası benim ve ailem için bir tehlike unsuru oldu.

2,5 zdravstvenu opasnost, jer iste mogu prodrijeti duboko u dišni sustav
son dönemde, amerika birleşik devletleri’nde, bu gibi

prema njegovim riječima potpora socijalista vladi srbije nije dovedena u opasnost.
daciç, sırp hükümetinin arkasındaki sosyalist desteğinin risk altında olmadığını kaydetti.

ipak, ova opcija je jedina koja ne predstavlja neposrednu opasnost stabilnosti u regiji.
fakat yine de bu plan, bölgesel istikrara yönelik ani bir tehlike yaratmayan tek seçenek.

da su putovali organizirani navijači najvećih grčkih klubova, tada bi to bila velika opasnost.
büyük yunan kulüplerinin organize taraftarları gitseydi, o zaman büyük tehlike olurdu.

međutim, zbog prirode ponude, mnogi stručnjaci za medije smatraju to signalom za opasnost.
fakat teklifin doğası gereği, bir çok medya uzmanı tehlike işaretleri görüyor.

"zabrinuta sam zato što postoji stvarna opasnost da uskoro neće biti novca za isplatu mirovina.
setimes'a konuşan yankoviç, "korkuyorum, zira yakında emekli aylıklarını ödeyecek para kalmaması yönünde gerçek bir tehlike var.

"osama je bio opasnost i poniženje za društvene i vjerske vrijednosti koje naše društvo njeguje stoljećima.
vrajolli, "usame, toplumumuzun yüzyıllardır işlediği toplumsal ve dini değerlere tehlike ve aşağılama teşkil etmiştir.

"kampanja za djecu bila je ogromno postignuće, ali postoji realna opasnost da to pitanje bude maknuto.
İnsan hakları İzleme Örgütü'nün avrupa ve orta asya kolundan emma sinclair-webb, "Çocuklar için yürütülen kampanya büyük bir başarıydı, fakat bunun dışlanması yönünde gerçek bir tehlike var.