검색어: uèenik (크로아티아어 - 터키어)

i od toga èasa uze je uèenik k sebi.
sonra öğrenciye, ‹‹İşte, annen!›› dedi. o andan itibaren bu öğrenci İsanın annesini kendi evine aldı.

"nije uèenik nad uèiteljem niti sluga nad gospodarom svojim.
‹‹Öğrenci öğretmeninden, köle efendisinden üstün değildir.

uputiše se onda petar i onaj drugi uèenik i doðoše na grob.
bunun üzerine petrusla öteki öğrenci dışarı çıkıp mezara yöneldiler.

tada uðe i onaj drugi uèenik koji prvi stiže na grob i vidje i povjerova.
o zaman mezara ilk varan öteki öğrenci de içeri girdi. olanları gördü ve iman etti.

i tko ne nosi svoga križa i ne ide za mnom, ne može biti moj uèenik!"
Çarmıhını yüklenip ardımdan gelmeyen, öğrencim olamaz.

taj uèenik za ovo svjedoèi i ovo napisa. i znamo da je istinito svjedoèanstvo njegovo.
bütün bunlara tanıklık eden ve bunları yazan öğrenci budur. onun tanıklığının doğru olduğunu biliyoruz.

bacili su ždrebove za svoju službenu dužnost, najmanji isto kao i najveæi, uèitelj kao i uèenik.
bunların her biri, büyük küçük, öğretmen öğrenci ayrımı yapılmaksızın, görev dağıtımı için kura çekti.

nato ga oni izgrdiše i rekoše: "ti si njegov uèenik, a mi smo uèenici mojsijevi.
adama söverek, ‹‹onun öğrencisi sensin!›› dediler. ‹‹biz musanın öğrencileriyiz.

"tako dakle nijedan od vas koji se ne odrekne svega što posjeduje, ne može biti moj uèenik."
aynı şekilde sizden kim varını yoğunu gözden çıkarmazsa, öğrencim olamaz.

petar osta vani kod vrata. tada taj drugi uèenik, znanac velikoga sveæenika, iziðe i reèe vratarici te uvede petra.
petrus ise dışarıda, kapının yanında duruyordu. başkâhinin tanıdığı öğrenci dışarı çıkıp kapıcı kızla konuştu ve petrusu içeri getirdi.

kad je savao došao u jeruzalem, gledao se pridružiti uèenicima, ali ga se svi bojahu: nisu vjerovali da je uèenik.
saul yeruşalime varınca oradaki öğrencilere katılmaya çalıştı. ama hepsi ondan korkuyor, İsanın öğrencisi olduğuna inanamıyorlardı.

dosta je da uèenik bude kao njegov uèitelj i sluga kao njegov gospodar. ako su domaæina beelzebulom nazvali, koliko æe više njegove ukuæane?"
Öğrencinin öğretmeni gibi, kölenin de efendisi gibi olması yeterlidir. İnsanlar evin efendisine baalzevul derlerse, ev halkına neler demezler!››

tko napoji jednoga od ovih najmanjih samo èašom hladne vode zato što je moj uèenik, zaista, kažem vam, neæe mu propasti plaæa."
bu sıradan kişilerden birine, öğrencim olduğu için bir bardak soğuk su bile veren, size doğrusunu söyleyeyim, ödülsüz kalmayacaktır.››

petar se okrene i opazi da ga slijedi onaj uèenik kojega je isus ljubio i koji se za veèere bijaše privio isusu uz prsa i upitao ga: "gospodine, tko æe te to izdati?"
petrus arkasına döndü, İsanın sevdiği öğrencinin kendilerini izlediğini gördü. bu öğrenci, akşam yemeğinde İsanın göğsüne yaslanan ve, ‹‹ya rab, sana kim ihanet edecek?›› diye soran öğrencidir.

nakon toga josip iz arimateje, koji je - kriomice, u strahu od Židova - bio uèenik isusov, zamoli pilata da smije skinuti tijelo isusovo. i dopusti mu pilat. josip dakle ode i skine isusovo tijelo.
bundan sonra aramatyalı yusuf, İsanın cesedini kaldırmak için pilatusa başvurdu. yusuf, İsanın öğrencisiydi, ama yahudi yetkililerden korktuğundan bunu gizli tutuyordu. pilatus izin verince, yusuf gelip İsanın cesedini kaldırdı.