검색어: usredotočiti (크로아티아어 - 터키어)

futura će se prvo usredotočiti na razvitak medija i škole.
futura ilk olarak medya gelişimi ve okullara eğilecek.

makedonija će se usredotočiti na euroatlantsku integraciju i regionalnu stabilnost
makedonya avrupa-atlantik entegrasyonu ve bölgesel istikrara odaklanacak

političari i parlament moraju usredotočiti svu energiju na plan za eu.
siyasetçi ve parlamenterler, bütün enerjileri ile ab gündemine odaklanmalıdır.

tijekom posjeta stoyanov će se usredotočiti na odcijepljenu regiju transdniestria.
stoyanov burada bağımsızlık arayışındaki transdniestria bölgesi konulu görüşmelerde bulunacak.

gashi je kazao kako će se nova vlada morati usredotočiti na gospodarstvo.
gaşi, yeni hükümetin ekonomiye odaklanmak zorunda da kalacağını söyledi.

suradnja će se usredotočiti na ubrzanje razmjene iskustava sakupljenih tijekom procesa.
belgede süreç sırasında edinilen deneyimlerin paylaşımının hızlandırılması öngörülüyor.

"trebamo se usredotočiti na žrtve, na kosovu i na zapadnom balkanu.
alman holger heibach, "odak noktamız, kosova ve batı balkanlar'daki kurbanlar olmalıdır.

kazao je kako se rumunjska mora usredotočiti na restrukturiranje pravosuđa i borbu protiv korupcije.
başkan, romanya'nın yargı sistemini yeniden yapılandırma ve yolsuzlukla mücadeleye odaklanması gerektiğini belirtti.

prvo ćemo se usredotočiti na povećanje svijesti proizvodnih kompanija", kazao je darmstaedter.
İlk olarak imalat firmalarının bilincini artırmak üzerine eğilmeliyiz," şeklinde konuştu.

moraju se pažljivo usredotočiti na stvarne uvjete kako bi nesmetano funkcionirale unutar monetarne unije.
bu ülkeler, para birliği çerçevesinde sağlam bir performans gösterebilmek için gerçek koşulları dikkatlice değerlendirmeli.

ministarstva rada, obrazovanja, poljoprivrede i zdravstva također će se morati usredotočiti na ciljeve vlade.
Çalışma, eğitim, tarım ve sağlık bakanlıklarının da hükümetin hedefleri üzerinde yoğunlaşması gerekecek.

analitičari se slažu kako se vlada i oporba moraju usredotočiti na postizanje konsenzusa oko zastoja u radu parlamenta.
analistler, hükümet ve muhalefetin meclis çıkmazı konusunda uzlaşma sağlamaya odaklanması gerektiği konusunda birleşiyorlar.

"kratkoročno bi se informativna kampanja trebala usredotočiti na zajednice iz kojih dolazi najviše tražitelja azila.
stk temsilcisi, "kısa vadede, en fazla sığınmacının çıktığı toplumlara yönelik bir bilgilendirme kampanyası olmalı.

bih se u 2006-oj mora usredotočiti na održavanje i širenje opsega prednosti koje mogu biti polučene zahvaljujući gospodarskim reformama.
bh'nin 2006 yılında odaklanması gereken mesele, ekonomik reformların sağlayabileceği faydaları sürdürmek ve artırmak olmalı.

kosovu je potrebno usredotočiti se na reformski proces, navodi ek. [laura hasani/setimes]
ak, kosova'nın reform sürecine odaklanması gerektiğini söyledi. [laura hasani/setimes]

"trebali bismo se odmah usredotočiti na edukaciju i poticanje turskih tvrtki", kazao je kar za setimes.
setimes'a konuşan kar, "türk firmalarını derhal eğitmemiz ve teşvik etmemiz gerekiyor." dedi.

od ostalih poslovnih vijesti: albanija se mora usredotočiti na privatizaciju, a oecd predviđa kako će se 2012. nastaviti rast grčkog gospodarstva.
İş dünyasından haberlerde ayrıca: arnavutluk'un özelleştirmeye eğilmesi gerekiyor ve oecd'nin tahminlerine göre yunan ekonomisi 2012 yılında büyümeye geri dönecek.

glavni ekonomist imf-a olivier blanchard rekao je kako se svjetski vođe sada moraju usredotočiti na načine održavanja krhkog oporavka. [imf]
imf baş ekonomisti olivier blanchard dünya liderlerinin şimdi geçici düzelmeyi sürdürmenin yolları üzerine odaklanmaları gerektiğini söyledi. [imf]