검색어: karıştırmayalım (터키어 - 네덜란드어)

bunu karıştırmayalım.
de laag tussen twee ondoorlatende lagen kwam dus boven.

enerjilerimizi karıştırmayalım.
ik zou niet willen dat onze energieën vermengden.

- duygularımı karıştırmayalım.
laat mijn gevoelens hier buiten.

ama sevgiyi karıştırmayalım.
maar niet in naam van de liefde...

neden karıştırmayalım ki?
maar ik dacht, waarom mixen we het niet?

- eski defterleri karıştırmayalım.
laten we het niet over oude problemen gaan hebben.

anneni bu işe karıştırmayalım.
laat je moeder er maar buiten.

gerçekleri karıştırmayalım, beyler.
laten we nu niet de feiten verwarren, heren.

- bu işe basını karıştırmayalım.
- kunnen we de pers hier buiten laten?

olmaz. -İşleri karıştırmayalım.
laat dat duidelijk zijn.

bence duygularımızı buna karıştırmayalım
ik denk dat we onze emotie's erbuiten moeten houden.

ama şimdi yetkilerimizi karıştırmayalım.
maar laten we onze loonfiches niet bovenhalen.

anneleri işe karıştırmayalım olur mu?
verlaat de moeders uit dit, al recht?

- dan insanların kafasını karıştırmayalım.
- dan, laten we ze niet verwarren.

kişisel meseleleri bu işe karıştırmayalım.
hou persoonlijke redenen hierbuiten.

Şimdilik bir tane. kafasını karıştırmayalım.
om te beginnen is dat genoeg.

tamam mı? eski defterleri karıştırmayalım.
geen oude koeien, graag.

onları karıştırmayalım şimdi tamam mı?
laten we het eenvoudig houden.

yönetimin kafasını karıştırmayalım, tamam mı?
laten we de administratie niet overhoop halen.

Şu an damon'ı karıştırmayalım, olur mu?
zullen we het niet over damon hebben.