검색어: çıt (터키어 - 노르웨이어)

İki çıt.
to klikk.

Çıt çıkarma.
helt stille.

Çıt çıkarma!
ikke lag en lyd.

- Çıt sesi duydum.
her la oss ta en titt på det. jeg hørte noe blunk.

binada çıt çıkmadı.
hele huset er stille.

hiç kimse çıt çıkarmasın!
alle skal være absolutt helt stille!

Çıt sesi bile duymak istemiyorum.
og jeg vil ikke høre mer bråk.

Çıt yok. - pasifik sahili de aynı.
- det samme ved stillehavskysten.

- Çıt kırıldım biraz, değil mi?
han er vel ganske kjekk?

biz de tüm gün boyunca çıt çıkarmıyoruz neredeyse.
vi er for det meste stille.

bir çıt sesine iki çıt sesiyle yanıt verilecek.
ett klikk skal besvares med to klikk.

yanıt çıt sesini duymazsanız yere yatın ve ateş açın.
hører dere ikke det, skal dere kaste dere ned og åpne ild.

hepiniz uslu birer çocuk olun ve fred için çıt dahi çıkarmayın.
la oss alle være snille og være veldig, veldig stille for fred.

- hafif bir çıt sesi duyacaksın. - bekle biraz.
-da hører du et klikk.

adamın biri bana silahını doğrultarak "Çıt çıkarma," dedi.
en mann siktet på meg, og sa: "ikke en lyd

korktum ama çıt çıkarmadım. 10 saniye sonra alnımın ortasında bir silah vardı!
ti sekunder senere hadde jeg en pistol i tinningen.

kadınların çıt çıkarmaması. bunu kesinlikle hatırlıyorum. dokuz yaşındayken bunu g treninin zemininde bulmuştum.
da jeg var ni, fant jeg denne på gulvet i g-toget.

Çıt kırıldım bir kız değildir, en azından onu tanıdığımızdan beri herhalde hiçbir zaman da olmadı ama bunu alırdı.
hun er ingen typisk jente, iallfall ikke siden vi ble kjent med henne, men hun hadde tatt denne.

evet, yani nasıl yürünür, çıt kırıldım olunur, nasıl sıfır beden olunur... bizden daha iyi nasıl olurlar....
du kommer inn her, perfekte lille str. 0, og tror du er bedre enn oss.

Şu muazzam, masraflı orduya bir bakın önderi çıt kırıldı, narin bir prens. ruhu ilahi bir ihtirasla kabarmış o görünmez sona dudak büküyor.
se denne kjempehæren som er anført av en spinkel, pur ung prins, hvis ånd er guddommelig ærgjerrig, og geiper hånlig mot et ukjent utfall.