검색어: öfkelendiğinde (터키어 - 덴마크어)

bir kadın öfkelendiğinde, bu çoğunlukla...
når en kvinde udtrykker vrede, er det ofte fordi...

neden öfkelendiğinde kızılderili gibi konuşmaya başlıyorsun?
hvorfor taler du som en indianer når du er vred?

tanrı öfkelendiğinde paylarına düşen kederi verdi?
når går de gudløses lampe ud og når kommer ulykken over dem? når deler han loddet ud i sin vrede,

- öfkelendiğinde ya da alıştırma yaparken? - hayır.
- i vrede eller som øvelse?

İnsanlar öfkelendiğinde kontrolden çıktığında, suratları değişiyor diyordum.
jeg sagde bare, at når folk blev vrede, ændrede deres ansigt sig.

- woge görmedim. ama david üvey babasının öfkelendiğinde canavara döndüğünü söyledi.
ingen woge, men david sagde, at når han bliver gal, kommer monstret frem.

mahkumun kesinlikle izole edilmesi gerekiyor kontrol edilemez bir güce sahip. öfkelendiğinde hiçbirşey onu durduramaz..
fangen må være fastspændt hele tiden hvis han er i bevægelse, kan intet stoppe ham.

- ben öfkelendiğimde bunu olumlu bulmam.
-jo, men det er ikke positivt.