검색어: iklim (터키어 - 덴마크어)

acımasız bir iklim.
jeg er glad for at være hjemme, sir.

tayland'da iklim..."
- klimaet...

- hükümetin iklim uzmanı.
- regeringens miljøekspert.

bu iklim için çok yeşil.
- forholdsvis grønt i betragtning af klimaet.

- ve borby'nin iklim fonu...
- og den klimafond... - ja, hvad er der med den?

- o bir iklim uzmanını vurdu.
- han har skudt en klimaekspert.

ama burası tropikal iklim değil.
-men vi har jo ikke tropisk klima.

tatlım, ben iklim bilimci değilim.
skat, jeg er ikke metrolog

gezegendeki iklim önemli ölçüde değişmişti.
klimaer overalt på jorden har ændret sig dramatisk.

hava dehumidifier pro iklim tasarım 30 litre
luftaffugter pro klima design 30 liter

bence büyük bir iklim değişimi olacak.
jeg tror vi er på kanten af en kæmpemæssig klimaændring.

bu muhteşem manzaralarda iklim değişiminin saati işliyor.
klima uret tikker i disse storslåede landskaber.

amerika ile yapılan iklim anlaşmasından memnun musun?
christian løvschall, er du tilfreds med din indflydelse på olieaftalen?

tanrım, gezegen ciddi iklim değişiklikleri yaşamış olmalı.
planeten må have gennemgået nogle voldsomme klimaændringer!

dr. whiticus'un iklim düzenleme çanağından mı bahsediyorsunuz?
mener du dr. whiticus klimaparabol?

ve bugün katılımcıları için iklim bakanı'na saygı duyuyorum.
jeg er selvfølgelig dybt påvirket af situationen, og jeg har stor respekt for, at ministeren er mødt op i dag.

diyet, iklim, çevre, şans, ameliyat, yıldızlar, tanrı.
diæt, klima, miljø, chance, kirurgisk indgreb, stjernerne, gud.

hayır, terim "küresel ısınma" değil, "iklim değişikliği".
nej. det hedder ikke "drivhuseffekt," det hedder "klimaændringer."

"politik iklimden dolayı,
så jeg viste ham dette.