검색어: şartlar (터키어 - 세르비아어)

"Şartlar çok kötü." diyor.
«uslovi su vrlo loši», rekao je on.

yeşil, şartlar normal anlamına geliyor.
zeleno znači da su uslovi normalni.

romanya küçük yatırımcılara daha sıkı Şartlar getirmeyi planlıyor
rumunija planira uvođenje strožih uslova za male investitore

benzer şartlar güneydoğu avrupa'nın tümünde geçerli.
slični uslovi preovlađuju u celoj jugoistočnoj evropi.

İdman yaptıkları şartlar altında madalya kazanma şansları yok.
imajući u vidu uslove u kojima oni treniraju ne postoje izgledi da osvoje medalje.

tariceanu, "Öne sürdükleri şartlar kabul edilemezdi," dedi.
«njihovi uslovi bili su neprihvatljivi», rekao je taričeanu.

rapor: sırbistan'da engelliler zor şartlar altında yaşıyorlar
izveštaj: u srbiji okrutni uslovi za onesposobljene

Çurkin, "bu şartlar altında maalesef sonuç aşikardır." dedi.
"u ovim okolnostima, na žalost, ishod bi bio očigledan", rekao je Čurkin.

bu sürecin amacı, herkesin elverişli şartlar altında yaşamasıdır." dedi.
cilj ovog procesa je da svi žive u povoljnim uslovima», rekao je on posle susreta sa lokalnim albanskim i srpskim porodicama.

para, bh'li alıcılara elverişli şartlar altında verilecek krediler biçiminde ulaştırılacak.
ta sredstva dobiće korisnici u bih u obliku zajmova pod povoljnim uslovima.

setimes'a konuşan stankoviç, "bunlar, belgrad'a yönelik başlıca siyasi şartlar olacak.
„to će biti glavni politički uslovi za beograd.

devam etmek için lisans şartlarını kabul etmelisiniz
Морате да прихватите Услове лиценце да бисте наставили