검색어: kışkırttılar (터키어 - 세르비아어)

ne var ki başkâhinler, İsanın değil, barabbanın salıverilmesini istemeleri için halkı kışkırttılar.
ali glavari sveštenièki podgovoriše narod bolje varavu da traže da im pusti.

başkâhinler ve ileri gelenler ise, barabbanın salıverilmesini ve İsanın öldürülmesini istesinler diye halkı kışkırttılar.
a glavari sveštenièki i starešine nagovoriše narod da ištu varavu, a isusa da pogube.

böylelikle halkı, ileri gelenleri ve din bilginlerini kışkırttılar. gidip İstefanosu yakaladılar ve yüksek kurulun önüne çıkardılar.
i pobuniše narod i starešine i književnike, i napadoše i uhvatiše ga, i dovedoše ga na sabor.

ne var ki yahudiler, tanrıya tapan saygın kadınlarla kentin ileri gelen erkeklerini kışkırttılar, pavlusla barnabaya karşı bir baskı hareketi başlatıp onları bölge sınırlarının dışına attılar.
ali jevreji podgovoriše pobožne i poštene žene i starešine gradske te podigoše gonjenje na pavla i varnavu, i isteraše ih iz svoje zemlje.

bu iştirakin kapsamında, işlendiği iddia edilen suçların "planlanması, hazırlığı veya ifasını planladı, kışkırttı, emrini verdi, işledi veya başka bir şekilde buna yardım veya yataklık etti."
u sklopu tog poduhvata, on je "planirao, podsticao, naredio, izvršio ili na drugi način pomogao u planiranju, pripremi ili izvršenju" navodnih zločina.