검색어: karşılamıştı (터키어 - 세르비아어)

bush, bütünlük içinde,özgür ve barış dolu bir avrupa şeklindeki vizyonuna bir katkı olarak adriyatik girişimini memnuniyetle karşılamıştı.
buš je pozdravio jadransku inicijativu kao snažan doprinos svojoj viziji celovite, slobodne i mirne evrope.

İzebel rabbin peygamberlerini öldürdüğünde, ovadya yüz peygamberi yanına alıp ellişer ellişer mağaralara gizlemiş ve yiyecek, içecek gereksinimlerini karşılamıştı.-
jer kad jezavelja ubijaše proroke gospodnje, uze avdija sto proroka, i sakri ih, po pedeset u jednu peæinu, i hrani ih hlebom i vodom.

doha ticaret süreci başlatıldığında, pek çok çevre süreci, yalnızca yükselen korumacı eğilimlerin önüne geçmek için değil, aynı zamanda dünya ticaretindeki mevcut dengesizliği düzeltmek için de uygun bir araç olarak sevinçle karşılamıştı.
kada su pokrenuti trgovinski pregovori u dohi, mnogi su ih pozdravili kao sredstvo ne samo za zaustavljanje rastućih protekcionističkih tendencija, već i za rešavanje pitanja velikog disbalansa u svetskoj trgovini.

ak'ye göre, bulgaristan yargının bağımsızlık ve güvenilirliğini sağlayan anayasa değişikliklerini uygulayarak altı kriterden birini "büyük ölçüde karşılamış" durumda.
bugarska je "uglavnom ispunila" jednu od šest odrednica usvajanjem ustavnih amandmana kojima se osigurava nezavisnost i odgovornost pravosuđa, navodi ek.