검색어: yararlanan (터키어 - 세르비아어)

yararlanan kişi
Прималац

bu uygulamalardan yararlanan ilk grup iş adamları ve öğrenciler oldu.
poslovni ljudi i studenti biće prvi koji će od takvih mera imati koristi.

geçen yıl fuara ücretsiz girişten yararlanan 80 binden fazla ziyaretçi katıldı.
prošle godine sajam je obišlo više od 80.000 posetilaca, koristeći prednost besplatnog ulaza.

İran, hedeflerine ulaşmak için ihtilaflardan yararlanan bir böl ve yönet stratejisi uyguluyor.
iran je usvojio strategiju „zavadi pa vladaj“, prema kojoj se konflikt koristi za postizanje ciljeva.

saldırıda binanın dışında park etmiş araçlarda ufak çaplı hasar meydana gelirken yararlanan olmadı.
napad je uzrokovao manju štetu na automobilima parkiranim ispred zgrade, ali povređenih nije bilo.

bundan yararlanan sosyalist halk partisi, boykot duyurusunun gelmesi sonrasında aday olmaya karar verdi.
koristeći to kao svoju prednost, socijalistička narodna partija odlučila je da učestvuje na izborima nakon što je ranije nagovestila da će se pridružiti bojkotu.

atina'nın merkezindeki adliye binasının dışında perşembe günü meydana gelen patlamada yararlanan olmadığı bildirildi.
u eksploziji u četvrtak ispred suda u centru atine niko nije povređen.

stamenkoviç, belgrad belediyesinin “evde bakım” programı kapsamında sunduğu hizmetlerden yararlanan 87 yaşlıdan biri.
ikonija stamenković je jedna od 87 starijih osoba u beogradskoj centralnoj opštini stari grad koja koristi usluge tog programa, "pomoć u kući".

hırvat yasalarını ab standartlarına uyumlu hale getirme amaçlı değişikliklerde devlet sübvansiyonlarından yararlanan kurum ve kuruluş sayısının kademeli olarak azaltılması öngörülüyor.
amandmanima, koji imaju za cilj usklađivanje hrvatskog zakonodavstva sa standardima eu, predviđeno je smanjenje broja korisnika državnih subvencija.

bakan, "hedefimiz, birinci sınıf hak ve özgürlüklerden yararlanan ülkelerin standartlarına ulaşmaktır," diye konustu.
«naš cilj je da dostignemo standarde zemalja koje već uživaju prvorazredna ljudska prava i slobode», istakao je džicek.

bu gözlemin, nispeten nitelikli işgücü ve düşük ücret avantajlarından yararlanan ve batı ekonomilerine yakınlığı sayesinde sanayinin yer değiştirmesinden faydalanan güneydoğu avrupa ekonomileri için geçerli olduğunu söylemenin gereği bile yok.
podrazumeva se da se ta opservacija može primeniti na ekonomije zemalja jugoistočne evrope, čije su prednosti relativno kvalifikovana radna snaga i niske plate, a čija blizina zapadnim zemljama predstavlja adut za eventualnu selidbu i dolazak tamošnjeg kapitala.

gerçekten de ortak görüş, huzursuz kürt nüfus ile oy toplamak için milliyetçi duygulardan fazlasıyla yararlanan, katı tutumlu akp arasındaki olası her türlü uzlaşmanın kalbinde anayasa değişikliğinin yattığı yönünde.
i zaista, opšte mišljenje je da su ustavne promene u srži svakog potencijalnog kompromisa između neposlušnog kurdskog stanovništva i ne baš fleksibilne akp, koja se dobrano koristi nacionalističkim osećanjima za prikupljanje glasova.

sırp kanunlarına göre hastaların maaş talepleri, hasta gerçekten muayene edilmeksizin tıp komiteleri tarafından onaylanabiliyor. kanundaki bu boşluktan yararlanan doktorlar, sahte tıbbi kayıtlar yaratarak maaş talebinde bulunuyordu.
doktori su sastavljali lažne medicinske dosijee i slali zahteve za penziju, koristeći rupu u srpskom zakonu koji je dozvoljavao lekarskim komisijama da takve zahteve usvajaju bez da pregledaju dotičnog pacijenta.

ekonomik tedirginlik dalgasından yararlanan muhalefet lideri tomislav nikoliç, hafta sonu belgrad'da düzenlenen büyük bir mitingde konuşma yaparak sırbistan'da erken seçim çağrısında bulundu.
usred ekonomskog nezadovoljstva građana, lider opozicije tomislav nikolić govorio je na velikom mitingu u beogradu održanom tokom vikenda i pozvao na vanredne izbore u srbiji.

shea, nato üyeliğinin makedonya'yı yalnızca İttifakın sağladığı güvenliğin avantajlarından yararlanan bir ülke yerine nato'nun karşılaştığı güçlüklere karşı verilen mücadeleye katkı sağlayan bir müttefik olarak göreceğini de sözlerine ekledi.
on je dodao da bi se članstvom u nato- u potvrdilo da je makedonija saveznik sposoban da pruži doprinos u hvatanju u koštac sa izazovima sa kojima se nato suočava, a ne samo da uživa prednosti bezbednosti koju pruža alijansa.

balık rezervlerinin tükenmesi çoğunlukla, yeniden üretim kapasitesine kıyasla aşırı miktarda avlanmadan kaynaklanır ve rezervlerin geri kazanımının, deniz ekosisteminden bir rezervuar olarak yararlanan baskılar (iklim değişikliği, emisyonlar) nedeniyle sınırlanmıştır.
До сиромашења рибљих фондова често долази због претеране жетве у односу на могућност регенерације, а опоравак фонда ограничавају притисци (климатске промене, загађење) настали услед коришћења морског екосистема као резервоара.