검색어: kırışıklıklar (터키어 - 슬로바키아어)

kırışıklıklar başlıyor.
vrásky.

lanet kırışıklıklar!
prekliate pančuchy!

üzerinde kırışıklıklar kalmış.
boli tam nezhody týkajúce sa pastelových tónov.

göz altınızda kırışıklıklar var dostum.
jo, pretože máš vrana n 's nohami pod vaše oči, človeče. výslovne.

bunlar ne, göz etrafındaki kırışıklıklar mı?
a čo to máš, vrásky pod očami?

lanet kırışıklıklar moruk amcığı gibi oldu.
pojebane vrasky ako na piči starej baby.

rosa'da kırışıklıklar oluşmaya başladığını biliyorum.
-viem, že rosa začína stárnuť.

Üç yıldan sonra... yüzünde bir çok kırışıklıklar oluştu.
po troch rokoch sa mi vela vrások objavilo na tvári

biliyorsun, kitty, bazı kültürlerde, kırışıklıklar güzel bulunur-
vieš, v niektorých kulúrach, kitty, sú vrásky hodnotené ako znamenie krásy na-

gereksiz yere endişe ediyorsun. yüzünde çıkacak kırışıklıklar için acele etme.
robíš si starosti kvôli veciam, do ktorých ťa nič.

gözenekler, kırışıklıklar, yağdokusu, burun ve kulakların uzunluğu için fbi algoritmalarını kullandım.
použil som algorytmus fbi pre kardioidové napätie, veľkosť pórov, vrások, tukových tkanív a dĺžky nosa a uší.

bir süre sonra kendini suyun kenarındaki yaşlı bir narsist olarak bulabilirsin. ama su üstündeki çizgilerin dalga değil, yüzündeki kırışıklıklar olduğunu fark edersin.
ostane z vás starnúci narcis, ktorý pri pohľade do jazera zistil, že tie kruhy na vode nie sú kruhy, ale vrásky.

- bir kırışıklığı ütülemeye.
niečo si vyžehliť.