검색어: maharet (터키어 - 슬로바키아어)

maharet teyze.
teta maharet.

-akasha. -maharet.
-maharet.

lütfen, maharet teyze.
prosím, teta maharet.

daha maharet görmek mi istiyorsun?
bolo ti málo, chlapček nadaný?

maharet, gayret göstermemiş gibi gözükmekte.
dôležité ale je, aby to nezbadali.

peki şef, o mutfaklardaki asıl maharet sen değilsin.
takže šéfkuchár, nevieš, ako to v takýchto kuchyniach funguje.

-hayır, sorun değil, maharet teyze.
-nie, to je v poriadku, teta maharet.

Ördek parçalamanın çok büyük maharet gerektirdiğini düşünebilirsiniz.
môžete si myslieť, že vykostenie kačky znamená nadľudský výkon.

borç. bu dümenin farkına varmak için çok fazla maharet gerekmiyor.
kontrola úrokových sadzieb a kontrola množstva peňazí v obehu - inflácie.

buna sosyal maharet demek istiyorum çünkü o olmadan pek bir şey yapamıyorsun.
páči sa mi to nazývať sociálny pretože bez toho nemáme moc.

bugün bilimsel çalışmalar gösteriyor ki konu maharet ve yaratıcılığa geldiğinde maddi ödül insanları motive etmiyor.
vedecké štúdie ukázali, že keď ide o jedinečnosť a kreativitu, ľudí v skutočnosti nemotivuje finančná odmena.

ne zaman isterseniz yapabilirsiniz. ve bunun için özel bir maharet gerekmez. tüm yapacağınız aynı temiz havayı solumak.
môžete na sebe pracovať kedykoľvek chcete a nepotrebujete na to nijaké špeciálne zručnosti.

bugün maharet gerektiren bir derbederlik içindeydi. tüvit berduş mantosu rezil bir şeydi. adeta "sizden biriyim" der gibiydi.
dnes je umelecky strapatá, v ohavnom tvídovom kabáte, ktorým akoby chcela povedať:

'bazı kalan temel maharetler.
niektoré základné zručnosti pozostávajú.