검색어: duyunca (터키어 - 아랍어)

yakarışlarını duyunca.
فنظر الى ضيقهم اذ سمع صراخهم‏

kral davut olup bitenleri duyunca çok öfkelendi.
ولما سمع الملك داود بجميع هذه الامور اغتاظ جدا.

İsa, yahyanın tutuklandığını duyunca celileye döndü.
ولما سمع يسوع ان يوحنا اسلم انصرف الى الجليل.

onların bu dertlerini, yakınmalarını duyunca çok öfkelendim.
فغضبت جدا حين سمعت صراخهم وهذا الكلام.

kral kutsal yasadaki sözleri duyunca giysilerini yırttı.
فلما سمع الملك كلام الشريعة مزّق ثيابه.

bu sözleri duyunca şaştılar, İsayı bırakıp gittiler.
فلما سمعوا تعجبوا وتركوه ومضوا

onlar bunu duyunca, rab İsanın adıyla vaftiz oldular.
‎فلما سمعوا اعتمدوا باسم الرب يسوع‎.

saul davutun gata kaçtığını duyunca, artık onu aramaktan vazgeçti.
فأخبر شاول ان داود قد هرب الى جتّ فلم يعد ايضا يفتش عليه

givon halkı ise yeşunun eriha ve ay kentlerine yaptıklarını duyunca
واما سكان جبعون لما سمعوا بما عمله يشوع باريحا وعاي

İbrahimin uşağı bu sözleri duyunca, yere kapanarak rabbe tapındı.
وكان عندما سمع عبد ابراهيم كلامهم انه سجد للرب الى الارض.

Şafan oğlu gemarya oğlu mikaya tomardan okunan rabbin sözlerini duyunca,
فلما سمع ميخايا بن جمريا بن شافان كل كلام الرب من السفر

kral hirodes bunu duyunca kendisi de bütün yeruşalim halkı da tedirgin oldu.
فلما سمع هيرودس الملك اضطرب وجميع اورشليم معه.

sonra adamın sesini duyunca yüzüstü yere düşüp derin bir uykuya daldım.
وسمعت صوت كلامه ولما سمعت صوت كلامه كنت مسبّخا على وجهي ووجهي الى الارض.

yakınları bunu duyunca, ‹‹aklını kaçırmış›› diyerek onu almaya geldiler.
ولما سمع اقرباؤه خرجوا ليمسكوه لانهم قالوا انه مختل.

sanballat surları onardığımızı duyunca öfkeden deliye döndü. bizimle alay etmeye başladı.
ولما سمع سنبلط اننا آخذون في بناء السور غضب واغتاظ كثيرا وهزأ باليهود

İsa bunu duyunca şöyle dedi: ‹‹sağlamların değil, hastaların hekime ihtiyacı var.
فلما سمع يسوع قال لهم لا يحتاج الاصحاء الى طبيب بل المرضى.

sesin duyulması üzerine büyük bir kalabalık toplandı. herkes kendi dilinin konuşulduğunu duyunca şaşakaldı.
‎فلما صار هذا الصوت اجتمع الجمهور وتحيّروا لان كل واحد كان يسمعهم يتكلمون بلغته‎.

bunları duyunca oturup ağladım, günlerce yas tuttum. oruç tutup göklerin tanrısına dua ettim:
فلما سمعت هذا الكلام جلست وبكيت ونحت اياما وصمت وصلّيت امام اله السماء

saba kraliçesi, rabbin adından ötürü süleymanın artan ününü duyunca, onu çetin sorularla sınamaya geldi.
وسمعت ملكة سبا بخبر سليمان لمجد الرب فاتت لتمتحنه بمسائل.

savaş gürültüleri, savaş haberleri duyunca korkmayın. bunların olması gerek, ama bu daha son demek değildir.
فاذا سمعتم بحروب واخبار حروب فلا ترتاعوا. لانها لا بد ان تكون. ولكن ليس المنتهى بعد.