검색어: yardım etmek (터키어 - 아랍어)

yardım etmek
ساعد

yardım
مساعدة

& yardım
المساعدة

park etmek
إيقاف السيارات

yardım al...
اطلب المساعدة...

& kde yardım
مساعدة كيدي

kalk bana yardım etmek için, halime bak!
‎بلا اثم مني يجرون ويعدّون انفسهم. استيقظ الى لقائي وانظر‎.

Çevrimiçi yardım
‮مساعدة على الوب

Şuanda yardım yok.
مساعدة غير متوفّر.

ayrıntılı yardım belgeleri
توثيق المساعدة التفصيلية

rabden gelecek yardım.
‎معونتي من عند الرب صانع السموات والارض‎.

& yardım@ title: menu
& مساعدة@ title: menu

‹‹kâhin haruna yardım etmek üzere levi oymağını çağırıp görevlendir.
قدم سبط لاوي واوقفهم قدام هرون الكاهن وليخدموه.

size yardım etmek için yanınızda her oymaktan birer adam bulunsun; bu kişiler aile başı olmalı.
ويكون معكما رجل لكل سبط. رجل هو راس لبيت آبائه.

kardeşleriniz olan halkın boylarına bağlı bölüklere yardım etmek üzere siz levililer takımlar halinde kutsal yerde durun.
وقفوا في القدس حسب اقسام بيوت آباء اخوتكم بني الشعب وفرق بيوت آباء اللاويين.

ve biz böylece her peygambere , mücrimlerden düşmanlar halkettik ve doğru yolu göstermek için de rabbin yeter sana , yardım etmek için de .
« وكذلك » كما جعلنا لك عدوّا من مشركي قومك « جعلنا لكل نبي » قبلك « عدوا من المجرمين » المشركين فاصبر كما صبروا « وكفى بربك هاديا » لك « ونصيرا » ناصرا لك على أعدائك .

#وفاة_الملك_عبدالله büyük kral: mısır'a yardım etmek için harcadığın tüm çabalar için teşekkürler.
#وفاة_الملك_عبدالله great king:thanks for all your efforts to help egypt.

ama muhtaç anımda bana yardım etmek üzere gönderdiğiniz elçiyi, omuz omuza mücadele verdiğim kardeşim ve emektaşım epafroditusu size geri yollamayı gerekli gördüm.
ولكني حسبت من اللازم ان ارسل اليكم ابفرودتس اخي والعامل معي والمتجند معي ورسولكم والخادم لحاجتي.

yoşiyanın krallığı sırasında mısır firavunu neko asur kralına yardım etmek üzere fırata doğru yola çıktı. kral yoşiya da nekonun üzerine yürüdü. megiddoda karşılaştılar. neko yoşiyayı öldürdü.
في ايامه صعد فرعون نخو ملك مصر على ملك اشور الى نهر الفرات. فصعد الملك يوشيا للقائه فقتله في مجدّو حين رآه.

and olsun ki ! senden önce , birçok peygamberleri ümmetlerine gönderdik , onlara belgeler getirdiler ; dinlemeyip suç işleyenlerden öç aldık , zira inananlara yardım etmek bize hak olmuştu .
ولقد أرسلنا من قبلك رسلاً إلى قومهم فجاؤوهم بالبينات » بالحجج الواضحات على صدقهم في رسالتهم إليهم فكذبوهم « فانتقمنا من الذين أجرموا » أهلكنا الذين كذبوهم « وكان حقاً علينا نصر المؤمنين » على الكافرين بإهلاكهم وإنجاء المؤمنين .