검색어: çözülmedi, çözülmedi (터키어 - 영어)

kravatın çözülmedi.
your tie has come undone.

sorun henüz çözülmedi.
the problem is not settled yet.

onun ölüm sırrı asla çözülmedi.
the mystery of her death was never solved.

daha tüm çakışmalar çözülmedi. dosya kaydedilmedi.
not all conflicts are solved yet. file not saved.

sırbistan-karadağ'ın "Şeker olayı" hâlâ Çözülmedi
serbia-montenegro "sugar affair" still unresolved

bunlar hala çözülmedi, henüz çözemedik bunları, ve burada da kimsenin bunlardan bahsettiğini duymadım.
and they're still with us, and you haven't solved them, and i haven't heard anybody here speak to that.

diğer yıldızlar etrafında dolanan gezegenlerin sınıflandırılması hakkında olan endişelerin artmasına rağmen, konu çözülmedi ve sadece böylecisimler gözlemlendiğinde karar verilmesi öne sürüldü.
it reads:although concerns were raised about the classification of planets orbiting other stars, the issue was not resolved; it was proposed instead to decide this only when such objects start being observed.

avrupa hareketi üyesi ve çalışmanın eş yazarlarından dragan cukanoviç setimes'a şunları söyledi: "devlet arası hudut çizimi tamamlanmadı, ticari nesnelerin savaştan önceki mallarının statüsü hala çözülmedi, intikal meselesi hala yerinde sayıyor ve savaş suçu [davalarının] işleme konmasında büyük sorunlarla karşılaşılıyor."
"interstate demarcation has not been completed, the status of pre-war assets of business subjects is not resolved, succession is at a standstill and war crimes [cases] processing faces big problems," european movement member and study co-author dragan djukanovic told setimes.