검색어: akraba (터키어 - 영어)

akraba
kinship

akraba bile olsa...
even though he be nearly related.

akraba olan yetimi,
to an orphan near of kin

İki adam akraba değildi.
the two men were not related.

nagashimaslara akraba mısın?
are you related to the nagashimas?

o benimle akraba değil.
he is no relation to me.

tom'la akraba olduğunu bilmiyordum.
i didn't know you were related to tom.

en yakın akraba ve hısımlarını uyar.
and admonish thy nearest kinsmen,

konuştuğunuzda, akraba bile olsa sözünüzde adil olun.
and when you speak, be fair, even if it concerns a close relative.

bir yığın dolusu akraba üstüne çöktü.
a flock of relatives descended on her.

bu hipotez akraba seçilimi teorisinin genişletilmiş halidir.
this hypothesis is an extension of the theory of kin selection.

gerçekte ise alec, tess'le akraba filan değildir.
alec falls in love with tess and eventually rapes her.

suliformes takımının ise pelecaniformes ile ancak uzaktan akraba olduğu görülmektedir.
as for the suliformes, they seem to be only distantly related to the current pelecaniformes.

konuştuğunuzda, akraba bile olsa sözünüzde adil olun. allah'ın ahdini yerine getirin.
that is what he has enjoined upon you so that you may take heed.

birbirinin mirasçısı olan akraba, allah'ın kitap'ına göre birbirine daha yakındır.
and in the book of allah, the near kinsmen deserve one another (in inheritance).

aslında, akraba seçilimi ile ilgili kötü haber akraba seçilimi içindeki merhametin sadece aile içinde geçerli olması.
actually, i think the bad news about kin selection is just that it means that this kind of compassion is naturally deployed only within the family.

babası tarafından İkinci pön savaşının ünlü generali marcus claudius marcellus ile akrabadır.
he was descended through his father from marcus claudius marcellus, a famous general in the second punic war.