검색어: ama senin baÅŸka yerinde de var (터키어 - 영어)

başka yeni yerler de var.
so there's more new venues.

ama içinde bir şekilde kocaman bir yer de vardı.
but the man had somehow a lot of room at the bottom.

dalgaların süpürüp dövdükleri kıyıda mükemmel sörf yerleri de var.
there are several excellent places to surf, where waves sweep in and crash against the coast.

afrika'da yeni şehirlerin kurulabileceği çok sayıda yer de var.
there is also lots of land in africa where new cities could be built.

‹‹bizde saman ve yem bol, geceyi geçirebileceğiniz yer de var.››
she said moreover unto him, we have both straw and provender enough, and room to lodge in.

pazar günü başka yerlerde de İsrail karşıtı gösteriler düzenlendi.
there were similar anti-israeli protests elsewhere sunday.

krizi görmesi kolay: şehir kemer sıkma politikaları ile çökmüş, terk edilmiş, boşaltılmış durumda. fakirlik var... ama enteresan binalar ve yerler de var.
the crisis is easy to see: the city is eroded due to austerity, it is abandoned, empty, it has poverty… and it has very interesting buildings and places too.

"pasaportun birinci sayfasında artık soğuk damga bulunuyor," diyen İçişleri bakanlığının İdari İşlerden sorumlu bakan yardımcısı erol salih şöyle devam etti: "Üç aydan uzun süredir ülke dışında yaşayan ve ikametini kaydetmiş olanların geçerli ikamet adresinin yazılacağı özel bir yer de var."
"the first page of the passport now has the coat of arms imprinted on it," says deputy minister of administration affairs at the interior ministry erol salih. "there is a special place left for putting down the current dwelling place of a person who lives outside the country for more than three months and has registered his/her stay."