검색어: boncuk (터키어 - 영어)

boncuk
beads

boncuk işi
beading

perihan boncuk
perihan boncuk

noterİ perİhan boncuk
akyurt perİhan boncuk

kaşı terden dolayı boncuk boncuk olmuştu.
her brow was beaded with perspiration.

boncuk sayarak veya bu tip işlerde çok zaman geçirdim.
i spent a lot of time counting beads and things like that.

her renkli boncuk, her renkli tel, bir hava elemanını temsil ediyor.
every colored bead, every colored string, represents a weather element.

nükleer genom hem cam boncuk ajitasyonu ile hem de elektroporasyon yöntemi ile transforme edilmiştir.
the nuclear genome has been transformed with both glass bead agitation and electroporation.

Özür dilerim, bu arada bu benim annem, londra'daki boncuk dükkanında.
sorry, this was my mother, by the way, in her bead shop in london.

her bir boncuk, her bir renkli şerit, aynı zamanda bir müzik notası gibi okunabilecek bir hava elemanını temsil ediyor.
every single bead, every single colored band, represents a weather element that can also be read as a musical note.

boncuk koyu, kum köpek balığı (carcharinus plumbeus) üreme alanı, akyaka kadın azmağı üreme ve beslenme alanı özelliğindedir.
boncuk bay is a breeding area for sand sharks(carcharinus plumbeus) and akyaka kadın azmağı is a breeding and feeding area for them.

nazar boncuğu
nazar (amulet)