검색어: butun insanligin (터키어 - 영어)

butun arabalar yanlis.
cars are all wrong.

tatlim, seni butun kalbimle seviyourum
honey, you all my heart seviyourum

sevgilim olmani butun kalbimle diliyorum
would you like to be my girlfriend

butun degerli metalleri cikarmaya calisiyorlar.
they're trying to get all the valued metals out of those components.

butun bunlarin ne kadar eski olduğunu görebilirsiniz.
you can see how old this stuff is.

bence hic birimiz insanligin gelisiminin durmasini istemiyoruz.
none of us, i think, want human progress to stop.

butun polyester-pamuk karisimi tisortlerimi ayikladim.
i got rid of all my poly-cotton t-shirts.

onlar hamaratlik gerektiren butun rutin isleri yapiyorlar.
they do almost all of the skill-based routine tasks.

butun makineler calisiyor, bu endustrilerin olceklerini gormek inanilmaz birsey.
the machines are all running, absolutely incredible to see what the scale of industries are.

bu insanligin karsilastigi zorluklar hakkinda bilimsel bir yolculuk kuresel capta bir kararlilik meselesi
this is a scientific journey on the challenges facing humanity in the global phase of sustainability.

bunu butun gece dusundum, esimle konustum "baskan obama'ya periyodik tabloyu nasil verebilirim?"
so i stayed up at night, and i talked to my husband, "how do i give president obama a periodic table?

but
thigh