검색어: ciddiyeti (터키어 - 영어)

ciddiyeti
severity

proje hedefleri üzerindeki risk etkisi ciddiyeti
the severity of the risk's effect on the project objectives

temyiz kurulu, sanığın kendisine yöneltilen suçların ciddiyeti nedeniyle bm mahkemesi tarafından yargılanması gerektiğini belirtti.
the appeals chamber said he should be tried by the un tribunal because of the gravity of the crimes with which he is charged.

ancak citaku, iddiaların ciddiyeti göz önüne alındığında, hükümetin ayrıntılı bir soruşturma yapılmasını istediğini belirtti.
but given the severity of the allegations, she said, the government wants to see a thorough inquiry carried out.

bir kamera alın, blog yazmaya başlayın ,her neyse ama ciddiyeti bir kenara bırakın, terminolojiyi bir kenara bırakın.
pick up a camera, start to write a blog, whatever, but leave out the seriousness, leave out the jargon.

meslektaşlarım ve ben bir süredir olimpiyat oyunları için hazırlanıyor ve olayın ciddiyeti üzerinde konsantre oluyoruz ve umarım başarılı oluruz."
my colleagues and i have been preparing and concentrating on the importance of the olympic games and i hope we will do well," shala said.

yani, sihir mi yoksa cayman adalarının ilim irfanı mı bilmiyorum ama john tierney inanılmaz etkilendi ve nefes tutmanın ciddiyeti üzerine bir yazı hazırladı.
so, i don't know if it was the magic or the lore of the cayman islands, but john tierney flew down and did a piece on the seriousness of breath-holding.

suçlamaların ciddiyeti ve ilk davaların görülme şekli dikkate alındığında, lora davasına hırvat yargı sisteminin kendi savaş suçu davalarını görebilme becerisinin bir sınavı olarak bakılıyor.
given the gravity of the charges and the way it was initially handled, the lora case was viewed as a test of the croatian judiciary's ability to conduct its own war crimes trials.

romanya dış yatırımlar dairesi başkanı alexandru popa haftalık capital dergisinde yayınlanan sözlerinde, "ekonomi çevrelerinin yabancı yatırımcıların statüsü ve ciddiyeti hakkında açıklık kazanmaya ihtiyacı vardı.
"the economic environment needed a clarification regarding the status and the seriousness of the foreign investors. without any doubt, there will be negative reactions," the weekly capital quoted romanian agency for foreign investments head alexandru popa as saying.

güncel araştırıcı broşüründe, ruhsatlandırılmış ilaçlar için prospektüste ve kısa Ürün bilgisi’nde, genel araştırma planında veya başka yerde daha önce, doğası, ciddiyeti veya insidansı bakımından bildirilmemiş durumlardır.
this is unreported situation in the current brochure of the researcher, the prospectus and summary of product characteristics (spc) for licensed drugs, general research plan or other area in terms of nature, severity and incidence.

katılımcıların etkiye maruz kaldıkları zaman, çalışılan ilacın ilk uygulaması üzerinden geçen zaman, ciddiyeti, çalışılan ilaçla yakınlığı/ilintisi, düzeltme tedavisi ve sonuç liste üzerinde tanımlanacaktır.
the time the participants are exposed to the effect, the time elapsed after the first administration of the drug studied, its severity, proximity/relevance will be identified on the correction treatment and the result list.

Çalışan iş tanımına, işyeri ciddiyetine ve kurum kültürüne uygun giyinmek, kişisel görünümüne dikkat etmekle yükümlüdür.
the employee must wear in compliance with the solemnity of the workplace and corporate culture and take care of its personal appearance.