검색어: dinlemekten (터키어 - 영어)

onu dinlemekten bıktım.
i'm sick of hearing it.

Şikayetlerini dinlemekten bıktım.
i'm sick of listening to your complaints.

onun övünmelerini dinlemekten usandım.
i'm tired of listening to his boasts.

klasik müzik dinlemekten hoşlanır.
she enjoys listening to classical music.

tom'un şikayetini dinlemekten usandım.
i got tired of listening to tom complaining.

tom seksenlerin müziğini dinlemekten hoşlanır.
tom likes to listen to music from the eighties.

doğrusu onlar vahyi dinlemekten uzak tutulmuşlardır.
indeed they are debarred from even hearing it.

tom mary'nin şarkı söylemesini dinlemekten hoşlanır.
tom likes to listen to mary sing.

tom, mary'nin sevdiği tür müzikleri dinlemekten bıktı.
tom got tired of listening to the kind of music mary liked.

ne zaman kalbimi dinlemek İstesem senin adını harkırıyor
when i listen to my heart it whispers your name