검색어: doğuştan gelen bir muzacimiz (터키어 - 영어)

bizler, doğuştan gelen düalistleriz.
so we are natural-born dualists.

gelen bir araba var.
there's a car coming.

gelen bir aramayı kaçırdın
you missed a call from ben

gelen bir bağlantı bekleniyor...
waiting for an incoming connection...

tom gelen bir soğuk hissetti.
tom felt a cold coming on.

o, rabbinden gelen bir gerçektir.
so be not in doubt about it.

allah tarafından gelen bir ruhtur.
so believe in allah and his messengers.

konektom doğuştan gelen ile sonradan edinilen şeyin kesişmesidir.
the connectome is where nature meets nurture.

bu sadece sokaktan gelen bir ilerleme.
this is just street-up innovation.

bu, elbette rabbinden gelen bir gerçektir.
lo! it is the truth from thy lord.

allah'tan gelen bir buyruğu önemseyin.
[these shares are] an obligation [imposed] by allah.

alıkonursanız, kolayınıza gelen bir kurban gönderin.
but if you are hemmed in somewhere, then offer to allah whatever sacrifice you can afford.

doğuştan gelen bağışıklık sistemi bütün bitki ve hayvan gruplarında bulunur.
innate immune systems are found in all plants and animals.

tabi ki bu geçmişte ona mantıklı gelen bir seçenekti.
of course, this was an option that was open to her brain at no point in the past.

tom'da john için mary'den gelen bir mesaj var.
tom has a message for john from mary.

althusser için, ne varki, bir insanın kendini bu şekilde algılama kapasitesi doğuştan gelen bir özellik değildi.
for althusser, however, a person's capacity for perceiving him or herself in this way is not innate or given.

okinawa dilinde ise emeklilik anlamına gelen bir sözcük bile yok.
in the okinawan language there is not even a word for retirement.

kıyılar girintili çıkıntılı koylardan meydana gelen bir topografya göstermektedir.
the coasts show a topography of redented bays.

bu bir arının ayağı, ebegümeci ağacından gelen bir polen yapışmış.
this is a bee's leg with the pollen glommed onto it from a mallow plant.

bakır oksit, bakır ve oksijen elementlerinden meydana gelen bir bileşiktir.
copper oxide is a compound from the two elements copper and oxygen.