검색어: etan (터키어 - 영어)

etan
dimethyl

poli- tetra- flor- etan
crystal 1

ezgicilerden heman, asaf, etan tunç zil;
so the singers, heman, asaph, and ethan, were appointed to sound with cymbals of brass;

etan giderici sütunu, lpg'deki % 0.5 c2-içeriği değerini karşılayacaktır.
deethanizer column will meet the value of 0.5 vol% c2- content in lpg.

aslında iş şuna dönüşüyor ki orada bütün gördüklerimiz, o sıvı, hidrokarbon, etan ve metan, arabanıza koyduğunuza benzer birşey.
what it turned out, that all that we are seeing, all this liquid, [is made of] hydrocarbon and ethane and methane, similar to what you put in your car.

atmosferi büyük oranda moleküler nitrojen, bu odada soluduğunuz gibi, tek fark basit organik materyaller olan metan,propan ve etan ile kaplanmış olması.
its atmosphere is largely molecular nitrogen, like you are breathing here in this room, except that its atmosphere is suffused with simple organic materials like methane and propane and ethane.

eta
eta