검색어: gösteremem (터키어 - 영어)

sana gösteremem.
i can't show you.

"nefsimi ak-pak gösteremem.
"and i free not myself (from the blame).

sana gösteremem ama senden etkilandim
show me

"nefsimi ak-pak gösteremem. Çünkü nefs, rabbimin merhamet ettiği durumlar hariç, olanca gücüyle kötülüğü emreder.
"i do not think that i am free from weakness; all human souls are susceptible to evil except for those to whom my lord has granted mercy.

bu yolculuk yeni bitti, ve bu yüzden şu an size çok fazla sonuç gösteremem. ancak, bir yıl geriye, dahil olduğum başka bir sondaj seferine gideceğiz.
so that trip just ended, and i can't show you too many results from that right now, but we'll go back one more year, to another drilling expedition i've been involved in.

35 yaşındaki dana mihalache de, "kendi adıma ben, bu seçimler hakkında çok şey bilmiyorum ... doğru dürüst anlatılmadı ve anlamadığım bir seçim sürecine katılım gösteremem." diyor.
"i, for one, don't know much about these elections … [it] hasn't been properly explained and i can't take part in an electoral process as long as i don't understand it," said dana mihalache, 35.