검색어: güçlü Özellikler (터키어 - 영어)

güçlü
strong

güçlü ol
i am locked

tom güçlü.
tom is forceful.

güçlü parola
strong password

güçlü olmalısın.
you must be strong.

güçlü -\\ strong {}
strong - \\strong{}

son derece güçlü.
pretty powerful.

birlikte daha güçlü…
stronger together…

sadece güçlü Şifrelemeler
strong ciphers only

teknik özelliklerine bakıldığında hemen dikkat çekmese de cihaz bu konuda güçlü özellikler içeriyor.
the camera has strong features in that respect, which are not reflected directly in the technical specifications, but, in practice these certainly come out.

allah güçlü'dür, hakim'dir.
and allah is all-powerful, all-wise.

dil gerçekten de evrimleşenler arasında en güçlü özelliğimiz.
language really is the most potent trait that has ever evolved.

bu birinci dereceden özelliklere uymaktan daha güçlü bir durumdur.
this is a stronger condition than obeying the ordered-field axioms.

Özellikle capnograph, vbhc yaklaşımını gösterebilmemizi sağlayan en güçlü ürünümüz.
in particular, capnograph, is our the most powerful product that make us to show the vbhc approach.

bu özellikle boşta çalışma kapasitesi olan şeyler için güçlü bir fikir.
this idea is particularly powerful for things that have high-idling capacity.

vranj, grubun güçlü mazeretler üretmeye özellikle dikkat ettiğini belirtti.
he explained the group paid particular attention to establishing strong alibis.

güçlü hareket tahmini için geçerli modern ve tarihsel levha cascadia depremlerinin kaynak özellikleri.
source characteristics of modern and historical in-slab cascadia earthquakes applicable to strong motion prediction.

ancak yaptığı şey en güçlü özelliklerini alıp, ve mümkün olduğunca kullanmak üzere yeniden şekillendirmekti.
but what she did was to take her highest strengths, and re-craft work to use them as much as possible.

bunlar özellikle japonya, kore ve avusturalya gibi amerika'nın güçlü müttefiklerini işaret ediyor.
specifically, it targets japan and korea and australia, countries that are strong allies of the united states.

-o reklam güçlü bir izlenim bırakıyor-Özellikle müzik.o, kafanın içinde kalıyor.
that commercial makes a strong impression - especially the music. it stays in your head.