검색어: hiç açık değil (터키어 - 영어)

açık değil.
it isn't obvious.

ne açık değil.
what's not clear?

açık değil mi?
isn't it obvious?

belge açık değil
document not open

işıklar açık değil.
the lights aren't on.

bir proje açık değil
no project opened

mağaza bugün açık değil.
the store is not open today.

müze pazar günleri açık değil.
the museum isn't open on sundays.

o yeterince açık değil midir?
is it not clear enough?

banka cumartesi günleri açık değil.
the bank is not open on saturdays.

banka, pazar günleri açık değil.
the bank isn't open on sundays.

hiç açık davet yok.
you have no open invitation.

tam olarak ne olup bittiği açık değil.
it's not obvious exactly what's going on.

kazaya neyin sebep olduğu hala açık değil.
it is still unclear what caused the accident.

''Şimdi, djabran fluctus, frank bu açık değil mi?''
"now, frank is this clear to you, djabran fluctus?"

açık değiliz.
we're not open.

kapı açık değildi.
the door wasn't open.

-- neden grip olduğunu düşündükleri pek açık değil -- ama tamiflu'ya geçtiler.
it's not clear why they thought she had the flu, but they switched to tamiflu.

gerçekler açık değildir.
the facts are not clear.

onun ne dediği açık değildi.
it was not clear what she said.