검색어: kankamla guzel bir gun (터키어 - 영어)

bir gun once
bir gun once

bir gun once'
two days ago'

bu kesinlikle calismanin guzel bir yolu.
this is an absolutely beautiful way of working.

seed magazin için yaptığı guzel bir görsellemeydi bu.
it was a beautiful visualization that he did for seed magazine.

cok guzel bir film ama her sey issiz, her sey olu.
it's a beautiful piece of filmmaking, but everything is desolate, everything is dead.

ve ziyaret zamani geldi gercekten cok guzel bir ziyaretti
and so he came to visit my lab and looked around -- it was a great visit.

tek-yuzeyli urunler. ev esyasi guzel bir ornek.
single-surface products. furniture's a good one.

eger ben bir gun buradan cikarsam, benim ismim damgalanmis olacak.
if i ever get out of here, there will always be a mark by my name.

bir gun, bir kimse bana oneride bulundu, ben bu kitabi okudum.
one day, somebody suggested i read this book.

bir gun uyandim ve dedim ki, artik prozac'a ihtiyacim yok.
and i woke up one day and i said, "i don't need prozac anymore."

eger bir gun bir sey basarabilirsem, "tesekkur ederim annecigim ve babacigim" demek isterim.
if someday i can achieve something, i would like to say thank you daddy and mommy.

baslarinda enrico buluna bir grup bahriyeli ortaya cikar, daha sonra bir gun yas gunu serefine delacqua'ya bir seranat sarkisi soylerler.
a group of sailors appear and, with enrico at their head, they sing a serenade to delacqua for his birthday the following day.

smith-- ve ben gitmeni istiyorum ve royal mile onun heykeli önünde eğilecek, cok guzel bir heykeldir. smith, "uluslarin serveti" 1776 da yayimlandi. o yil meydana gelen en onemli olaydi bu kitap.
smith -- and i want you to go and bow down before his statue in the royal mile; it's a wonderful statue -- smith, in the "wealth of nations" published in 1776 -- that's the most important thing that happened that year ...