검색어: kararlı (터키어 - 영어)

kararlı
stable

tom kararlı.
tom is determined.

kararlı görünüyorsun.
you look determined.

tom kararlı görünüyor.
tom looks determined.

koşullu kararlı dizge
conditionally stable system

bu defa başarmak için kararlı.
she is determined to succeed this time.

tom mary'yi desteklemeye kararlı.
tom is willing to back mary up.

bükreş taklitçilerle mücadelede kararlı
bucharest determined to fight counterfeiters

İngiltere'ye gitmek için kararlı.
he is determined to go to england.

bulgaristan mali istikrarı korumaya kararlı
bulgaria determined to preserve financial stability

cumhurbaşkanı. arnavutluk nato reformlarında kararlı
president says albania committed to nato reforms

ancak nikoliç devam etmekte kararlı.
but nikolic insists he is determined to press ahead.

sırbistan neo-nazi faaliyetlerini yasaklamaya kararlı
serbia resolves to ban neo-nazi activities

* alüminyum tek kararlı izotopunun atom ağırlığı.
*the atomic weight of the only stable isotope of aluminum.

türkiye nükleer santral projesini sürdürmeye kararlı
turkey determined to go ahead with nuclear plant project

kararlı fakat dayatmasız tavrı öfkesini gizliyor.
his determined, yet unimposing, demeanor hides his torment.

avrupa’da gıda güvenliğini sağlamak konusunda kararlı
committed to ensuring that europe’s food is safe

kurul, kral arthur efsanesinden faydalanmaya kararlı görünüyor.
the board is determined to capitalise on the king arthur legend.

abd, azılı savaş suçu zanlısını mahkemede görmeye kararlı
us determined to see top war crimes indictees face justice

sırp partisinden mladiç'i tutuklamak için kararlı eylem çağrısı
serbian party urges determined action to arrest mladic