검색어: keyifli (터키어 - 영어)

keyifli geçiyor.
it is pleasant.

keyifli balık t
happy fishing

o çok keyifli görünüyor.
he seems very pleasant.

bu oda çalışmak için keyifli.
this room is pleasant to work in.

c:yaşamanın keyifli olması
a: living is enjoyably

hafta sonu etkinlikleri daha keyifli
weekend activities are more enjoyable

ne keyifli bir yolculuk yaptık!
what a pleasant journey we had!

marmara'nın en keyifli mavisi.
the most pleasant blue of marmara.

hayatta hiçbir şey keyifli değildir.
nothing is pleasant in life.

İlk mutlu hayat, keyifli hayat.
the first happy life is the pleasant life.

olympus ile e450 keyifli ve kolay fotoğrafçılık
olympus e450 offers ease and pleasure in photographing

mycolors kullanımı oldukça keyifli bir fonksiyon.
and you don't have to use the computer because everything is at hand on the camera.

sağlık, mutluluk ve keyifli günler dileğiyle..
health, happiness and pleasant days....

ama ben size daha keyifli olanlarından birkaçını göstereceğim.
but i'm going to show you some more candy sort of stuff.

gaga'yı izlemek keyifli, süssüz ve basit.
she's exciting to watch, plain and simple.

Çünkü bu model ile fotoğraf çekmek çok keyifli.
not because you should, but because it is that much fun.

Çükü sizler için çok keyifli içerikler hazırlıyor olacağız…
as we will be preparing very enjoyable contents for you...

olympus e-420 ile fotoğraf çekmek gerçekten keyifli.
fourthirds has proven itself in practice and it is a true joy to shoot with the olympus e-420.

tom ve mary hayvanat bahçesinde birlikte keyifli bir gün geçirdi.
tom and mary had an enjoyable day together at the zoo.

makedonya, ab'nin aday statüsü hakkındaki kararı sonrasında keyifli
macedonia euphoric after eu decision on candidate status