검색어: korkutacak (터키어 - 영어)

hem de insanı korkutacak kadar.
it's scary.

Çok teknolojik, çok karmaşık ve gözünüzü korkutacak bir yöntem.
it's very technological, it's very complex, a little daunting.

savaşta üst gelirsen onları, izlerini izliyenlere de tesir edecek ve onları da korkutacak bir tarzda cezalandır da bunu ansınlar, ibret alsınlar bundan.
if thou comest on them in the war, deal with them so as to strike fear in those who are behind them, that haply they may remember.

"sakınıp rahmete kavuşmanız için, içinizden sizi uyarıp korkutacak bir adam aracılığı ile bir zikir (kitap) gelmesine mi şaştınız?"
"do ye wonder that there hath come to you a message from your lord, through a man of your own people, to warn you,- so that ye may fear allah and haply receive his mercy?"