검색어: ordan burdan buldum (터키어 - 영어)

o zamanlar kimsenin çalışmadığını, insanların geçimlerini ordan burdan sağladığını söylüyorlar.
now they are trying to distort the truth, they say no one was working back then, that people were living off this and that.

bu durumda hans, birleşik devletlerdeki birçok siteden ve ordan burdan bu verileri toplayıp bir araya getirdi.
in this case, hans had put the data together he had found from all kinds of united nations websites and things.

daima kendinizi olanlara adapta etmeli ordan burdan gelen harici sesleri fark etmelisiniz bu sesleri dinleyin, uyumlulaştırın ve devam edin yoksa çok yoğun olur ve çıldırırsınız benim gibi
you just have to always adjust to what's happening and realize you'll have bummer notes come here and there and listen to it, adjust it, and just move on, or else you'll get too tied up and go crazy. like me.

ve bu beni büyüledi, çünkü hayatımın çoğunu kamerayla orda burda harcamıştım.
and that fascinated me, because i'd been messing around with a camera most of my life.