검색어: sen çık (터키어 - 영어)

sen çık (git), ben sana öğüt verenlerdenim."
depart; i am one of thy sincere advisers.'

"ey musa, dedi, ileri gelenler seni öldürmek için aralarında konuşuyorlar. sen çık (git), ben sana öğüt verenlerdenim."
and there came a man from the farthest part of the city, running; he said: o musa! the chiefs are taking counsel together concerning thee, that they might slay thee; wherefore go forth thou, verily i am unto thee of the admonishers.

Şehrin öbür yakasından bir adam koşarak gelip dedi ki: "ey musa, önde gelenler, seni öldürmek konusunda aralarında görüşmektedirler, artık sen çık git; gerçekten ben sana öğüt verenlerdenim."
a man came running from the far side of the city, and said, "moses, the authorities are conspiring to kill you, so leave the city. i am one of your well-wishers."