검색어: sen elinden geleni yap (터키어 - 영어)

sadece elinden geleni yap.
just do your best.

elinden geleni yap ve endişelenme.
do your best and don't worry.

elinden geleni yap ve başarılı ol.
do your best, and you will succeed.

yaptığın bir şeyde elinden geleni yap.
do your best in anything you do.

o elinden geleni yaptı.
he did his best.

elinden geleni yap ve daha sonra üzülme.
give it your all, and you won't be sorry later.

elinden geleni yap," şeklindeki sözlerini aktardı.
whatever you can lay your hands on," he quoted karadzic as saying.

her oyuncu elinden geleni yaptı.
each player did his best.

onu düşünmemek için elinden geleni yaptı.
he did his best never to think of her.

o, benim için elinden geleni yaptı.
he has done his utmost for me.

o sonuna kadar elinden geleni yaptı.
he did his best to the end.

o, onu kurtarmak için elinden geleni yaptı.
she did her best to rescue him.

ona yardım etmek için elinden geleni yaptı.
he did his best to help her.

o, onu asla düşünmemek için elinden geleni yaptı.
she did her best never to think of him.

karısını memnun etmek için elinden geleni yaptı.
he bent over backward to please his wife.

paris, özgürlüklerini savunmak için elinden geleni yaptı.
paris did her best to defend her liberties.

tom kalma sebebi bulmak için elinden geleni yaptı.
tom did his best to find a reason to stay.

tom elinden geleni yaptı, ama yine de dersleri geçemedi.
tom did the best he could, but he still wasn't able to pass the course.

tom elinden geleni yaptı fakat hâlâ kötü notlar alıyor.
tom did the best he could, but he still got bad grades.

tom öfkeyi kontrol altında tutmak için elinden geleni yaptı.
tom did his best to keep temper under control.