검색어: taşımadığının (터키어 - 영어)

"yaptığım davranışların sorumluluk taşıyıp taşımadığının bir önemi var mı?"
"and does it matter whether the kind of actions i take filter into a sense of responsibility?"

yerel siyasetçiler, Çin’in kendi küçük ekonomileri açısından pek bir anlam taşımadığının farkına vardıklarından bölge içi ticaret de gelişmeye başladı.
intra-regional trade started to grow, as local politicians acknowledged that chinese walls do not make sense for their small economies.

novi sad belediye başkanı İgor pavliciç, belediyenin festivale gelenlerin uyuduğu kamp alanının üzerindeki tehlikeli dalları temizlememekle olayda sorumluluk taşıyıp taşımadığının soruşturma sonunda belli olacağını duyurdu.
novi sad mayor igor pavlicic announced that an investigation will determine whether the city bears fault for failing to remove dangerous branches above the camp where the festival's visitors were sleeping.

brüsella taşımadıklarına dair statü
brucellosis free status