검색어: yarin tüm gün evdeyim (터키어 - 영어)

tüm gün
all day

tüm gün etkinliği
all-day event

tüm gün süren olay
all day event

dükkan tüm gün açık.
the shop is open all day.

köpeğini tüm gün evde bırakma.
don't leave your dog in the house all day.

tüm gün boyunca serbest düşünülmüştür.
it is considered as free twenty four hours a day.

jim, tüm gün çok tuhaf davrandı.
jim acted very strangely all day.

tüm gün mecburen orada mı kaldılar?
did they have to stay there all day?

dışarı çıkmak yerine tüm gün evde oturdu.
he stayed at home all day instead of going out.

tüm gün birlikte oynayarak zaman geçirmeyi severlerdi.
they loved to spend all day playing together.

tüm günleri seç
select all the days

bugün okulumuz olmadığından evde kalıp tüm gün tv izledim.
since we had no school today, i stayed home and watched tv all day.

o hastaydı, bu yüzden tüm gün boyunca yatakta uzandı.
he was ill, so he lay in bed all day long.

bütün gün evdeydim.
i was in all day.

anne her gün evde kalır.
mother stays at home every day.

christine tüm gün gölgede kaldı, Çünkü güneş yanığı olmak istemiyordu.
christine stayed in the shade all day, because she didn't want to get a sunburn.

her gün eve erken giderim.
i go home early every day.

ama zamanla, ramazan bayramı, evde tembellik edip tüm gün televizyon veya facebook izlediğimiz
however with time, eid has become just another day we could just laze around at home and watch tv or facebook all day

roman okuyarak bütün gün evde kaldım.
i stayed home all day long reading novels.

"tüm gün boyunca bilgisayar karşında olmam gerektiğini hissediyorum." ifadesi bu da.
we see, "i feel like i have been at a computer all day."