검색어: yoğunlaştırmak (터키어 - 영어)

yoğunlaştırmak
condense

fresnel lenses bu durumu ısı akışını yoğunlaştırmak için kullanmıştır.
in lieu of mirrors, fresnel lenses can also be used to concentrate heat flux.

tarımsal üretimi, geniş ölçekli gerçekleştirmek ve yoğunlaştırmak sonuçta çok zararlı olmuştur.
large scale rationalisation and intensification of agricultural production has taken its toll.

bu yolu tamamlamak için halihazırda mevcut yollar yenilenecek ve ağı daha yoğunlaştırmak için yeni yollar inşa edilecektir.
to complete the route, existing roads will be upgraded and new roads constructed to link the network.

Önümüzdeki dönemde ebrd, destek faaliyetlerini ülkenin mali ve şirketler kesimini güçlendirmek üzerinde yoğunlaştırmak istiyor.
in the coming period, the ebrd intends to focus its support activities on strengthening the country's financial and corporate sectors.

bulgaristan, planlandığı gibi 1 ocak 2007'de ab üyesi olabilmek için bu yıl bütün çabalarını reform sözlerini yerine getirme üzerinde yoğunlaştırmak zorunda kalacak.
bulgaria will need to focus all its efforts this year on fulfilling its reform commitments, to achieve eu entry on 1 january 2007, as planned.

sıvıyı kaynatıp yeniden yoğunlaştırmak isterseniz, saatte 10 galon azalır. buda gidebilmek için yaklaşık 25 yada... ... küsuratıyla 25.3 kilovolt enerji demektir.
if you wanted to boil water and re-condense it at a rate of 10 gallons an hour, it takes about 25, a little over 25.3 kilowatt -- 25,000 watts of continuous power -- to do it.

"tüm bunlar brüksel ile iletişimi yoğunlaştırmakla birlikte manipülasyonu da azaltacak.
"all this will make intensive communication with brussels, but also narrow down manipulation. ...