검색어: zıplıyor (터키어 - 영어)

köpek zıplıyor.
the dog is jumping.

tom sevinçten zıplıyor.
tom is jumping of joy.

bakın, zıplıyor. yarattığı basıncı görebiliyorsunuz.
see, he jumps. you can see what stress it must have.

bu arada az önce küçük prosedürünü üzerinde uyguladığı kuzu bildiğin hoplayıp zıplıyor, kanaması durmuş.
meanwhile, the lamb that he had just did his little procedure on is, you know, he's just prancing around, bleeding stopped.

hayvan zıplıyor, kanatlarını açıyor, onları titreştiriyor, ama havalanamıyor çünkü iki cam levha arasında kısılmış durumda.
the animal jumps, it spreads its wings, it vibrates them, but it can't actually take off because the fly is sandwiched between two glass plates.

ve " evet, ve e- postalar okanusun ötesine zıplıyorlar" diye cevap verdi.
and he said, "yes, and they hop across the ocean."