검색어: bozukluk (터키어 - 이탈리아어)

bozukluk
moneta

distimik bozukluk
distimia

gözünü döndür de bak, bir bozukluk görüyor musun?
osserva, vedi una qualche fenditura?

gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?
osserva, vedi una qualche fenditura?

gözü(nü) döndür de bak, bir bozukluk görüyor musun?
osserva, vedi una qualche fenditura?

eğer siz birbirinize yardımcı olmazsanız, dünyada fitne kopar, müthiş bir bozukluk, bir fesat ortaya çıkar.
se non agirete in questo modo, ci saranno disordine e grande corruzione sulla terra.

bağımlılığın, bireyin uyuşturucu kullanımı üzerindeki hakimiyetinin zayıfladığı bir bozukluk olarak tanımlanması, uyuşturucu kullananların yasaya aykırı aktivitelerini isteyerek seçen özgür insanlar olarak görüldüğü tarihsel bakış açısının tersidir.
tra questi, immunoterapie sotto forma di «vaccini» contro gli effetti di nicotina, cocaina ed eroina che agiscono legandosi alla droga bersaglio nel sangue e impedendo così che arrivi al cervello.

Şu var ki, kalplerinde bir eğrilik ve bozukluk bulunanlar, fitne aramak, onun teviline öncelik tanımak için kitap'ın sadece müteşâbih kısmının ardına düşerler.
coloro che hanno una malattia nel cuore, che cercano la discordia e la [scorretta] interpretazione, seguono quello che è allegorico, mentre solo allah ne conosce il significato.

İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun?
osserva, vedi una qualche fenditura?

dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
sindrome da deficit di attenzione e iperattività